BESYO, SYB, Kitap Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Öğretmenlerin Spora Yönelik Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi (Bayburt İli Örneği)
    (Gece Kitaplığı, 15.12.2021) Tuncay ÖKTEM
    İnsan hayatında önemli bir yer tutan ve yaşamın hemen hemen her evresinde karşılaştığımız spor kavramına yönelik, çeşitli aracılar vasıtasıyla birtakım tutumlar sergileyebiliyoruz. Bu evreler içerisinde olan eğitim ve öğretim ortamında sporun görünen yüzü olarak karşımıza öğretmenler çıkmaktadır. Öğretmenlerin spora yönelik tutumlarının, öğrencilerin spora bakışlarının olumlu ya da olumsuz yönde gelişmesi açısından bir etki ortaya çıkaracağı söylenebilir. Bu bağlamda araştırmanın amacı; Bayburt ilinde görev yapan öğretmenlerin spora yönelik tutumlarının yaş, cinsiyet, görev yılı, medeni durum, okul tipi, okulun bulunduğu yer, branş, spor yapma ve aktif spor yapma değişkenlerine göre incelemektir. Araştırmanın çalışma grubunu Bayburt ilinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracı kişisel bilgi formu ve anket formudur. Çalışmamızda 2021 yılında Bayburt ilinde görev yapan 249 öğretmenin spora yönelik tutumu üzerinde çalışılmıştır. Bu bağlamda spora yönelik tutumu ölçmek için Şentürk (2012) tarafından geliştirilen "spora yönelik tutum ölçeği" kullanılmıştır. Bu bağlamda elde edilen veriler IBM SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 26 programında yer alan "bağımsız örneklem t-testi, one-way anova, post-hoc testleri, Pearson korelasyon analizi" sonuçlarına göre raporlandırıldı. Çalışma sonucunda; cinsiyet değişkenine göre erkek katılımcıların, yaş değişkenine göre 30 yaş altı katılımcıların, medeni durum değişkenine göre bekar katılımcılarım spora yönelik tutumlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Aktif spor yapma ve spor yapma değişkenine göre spor yapan katılımcıların bariz bir şekilde spora yönelik tutumlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. Görev yılı, görev yapılan okul türü ve görev yapılan okulun bulunduğu yer değişkenlerine göre çok fazla fark olmamasına rağmen 5 yıl altı çalışan, köyde ve lisede görev yapan katılımcıların spora yönelik tutumların yüksek olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    BAYBURT İLİNDE GÖREV YAPMAKTA OLAN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLERİNİN İŞ DOYUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ
    (Gece Kitaplığı, 2020) Tuncay, ÖKTEM
    İş doyumu, çalışanların örgütlerinden elde edebileceği değerlerle ihtiyaçları olan değerleri eşit gördüğünde ya da birleştirilebilir bulduğunda hissedebileceği (Başaran, 2004), yani bireylerin kendi değerlerinin ve standartlarının yaptıkları iş ile uyumlu olduğunda ortaya çıkan bir duygudur (Gordon, 1993). Reio ve Kidd (2006) iş doyumunu, bir çalışanın geçmiş deneyimlerinden, mevcut beklentileriyle ilişkili bir şekilde iş deneyimleri hakkında kendisinde bulunan hisler şeklinde tanımlamaktadır. İş doyumu, çalışanların yaptıkları işe karşı kendilerinde barındırdıkları olumlu veya olumsuz duyguların bir kombinasyonunu, beklentilerinin ne ölçüde olduğunu ve ödüllerle ne kadar eşleştiğini temsil eder (Davis ve Newstrom, 1985; Aziri, 2011). Wagner ve Hollenbeck (1992), iş doyumunun zevkli bir duygu olduğunu belirtirken bu duygunun meydana gelmesi için çalışanın kişisel iş değerlerinin işi tarafından karşılanması gerektiğine dikkat çekmektedir. İşin özellikleriyle çalışanların taleplerinin birbiri ile uyumlu olması halinde meydana gelir (Muchinsky, 2000). Yani iş doyumu, bireyin işyerindeki davranışıyla yakından bağlantılıdır (Davis ve Newstrom, 1985; Aziri, 2011). Anthony ve arkadaşları (2007), çalışan bireyin yetenekleri iyi bir şekilde kullanıldığında, yeteneklerini artıracak eğitimler gerçekleştirildiğinde ve iş ortamının çalışanın performansını sergilemesi için gereken uygun koşullar sağlandığında iş doyumunun oluşacağını belirtmektedirler. Bu durumlar sağlanmaz ise iş doyumunun eksikliğinden dolayı çalışanın performansı olumsuz etkilenir, verimi azalır, devamsızlık ve işi bırakma gibi durumlara neden olur (Altuntaş, 2014). Öğretmenlerde iş doyumu ise, verilen eğitimin kalitesini yükseltmek, iyi bir eğitim sağlamak için bir araç işlevi görebilir. Bununla birlikte öğretmenlerde iş doyumunu, baskıcı bir yönetimden olumsuz; yöneticiler, iş arkadaşları ve velilerle iyi ilişkilerden olumlu yönde etkilenmektedir (Michaelowa, 2002).
  • Öğe
    INVESTIGATION OF THE BENEFIT LEVELS OF INDIVIDUALS PARTICIPATING IN RECREATION ACTIVITIES FROM RECREATION ACTIVITIES THEY PARTICIPATE IN
    (Gece Kitaplığı, 2020)
    Developments in technology and economy give people more time and opportunities to participate in recreation and entertainment activities (Akgül et al., 2018). With these developments, people have more free time and individuals tend to various recreational activities to evaluate this free time. These activities which they tend, bring many benefits to people. Recreation and leisure activities can ease the tiredness and stress that people experience at work or school; increase their energy and motivations, as they provide opportunities for self-expression, relaxation and various other benefits. It can also be said that in the process of participating in such activities, the person benefits themselves or the society while performing the activities. In addition, it can be thought that recreation can provide every person with an opportunity to achieve a valuable and meaningful life and to further improve the quality of life. In the light of all this information, the aim of the study is the examination of the benefit levels of the individuals living in the province of Bayburt regarding recreation activities.
  • Öğe
    BEDEN EĞİTİMİ VE SPORDA YENİLİKÇİLİK
    (Mayıs-2020) Mustafa Alper Mülhim; Murat KUL
    Sonuç olarak; beden eğitimi ve spor alanında yenilikçilik çağımızın gereklilikleri bakımından birçok hususta önem arz etmektedir. İlgili alan yazında pek fazla yer almayan beden eğitimi ve sporda yenilikçilik konusunun, spor eğitimi veren kurumlara, spor işletmelerine, teşkilatlarına, organizasyonlarına sağlayabileceği katkıların daha net ortaya konulması amacıyla araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitimcilerin, yeniliklere açık ve bu yeniliklerin uygulanmasında öncü bireyler olarak topluma ve öğrencilere örnek olmaları, bu bağlamda kendilerini sürekli geliştirmesi için yaşam boyu öğrenme becerilerine ve yenilikçi bakış tarzına sahip olmaları kendilerinden beklenen en önemli özellikler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla beden eğitimi ve sporun içerisinde yer alan her paydaş kişi veya grupların; sporcular, antrenörler, seyirciler, hakemler, yöneticiler, spor eğitimi veren eğitim kurumları yöneticileri,eğitimcileri ve bu alanda eğitim gören öğrencilerin bireysel yenilikçilik düzeyleri ve kategorileri çeşitli nicel ve nitel yöntemlerle incelenip, beden eğitimi ve sporda yenilikçi bakış tarzı kazandırılmalı, onların çağın gereklilikleri doğrultusunda yenilikçi bireyler olmaları ve bu alandaki yeniliklerden en üst düzeyde faydalanabilmeleri yönünde etkinlikler planlanması önerilebilmektedir.
  • Öğe
    HUZUREVİNDE YAŞAYAN YAŞLILARDA EGZERSİZ VE FİZİKSEL AKTİVİTELERİN YAŞAM DOYUM DÜZEYLERİNE ETKİSİ
    (Haziran 2020) Üstün Türker; Murat Kul
    Sonuç olarak; huzurevinde yaşayan yaşlılar üzerinde uygulanan fiziksel aktiviteler ve sportif etkinliklerin onların yaşam doyum düzeylerini yükselttiği, aktif yaşlanma bilincine olumlu yönde katkı sağladığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda, huzurevlerinde Spor Uzmanı istihdam edilmesinin yaşlıların yeniden topluma entegre edilmesi, psiko-sosyal gelişimlerinin iyileşmesi, günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde fiziksel yeterliliklerinin korunması açısından gerekliliğinin göz ardı edilmemesi gerektiği ve insan yaşamında her dönemin kendine özgü özellikler barındırdığı unutulmadan, yaşlıların bağımlı bir yaşam sürdürmelerinin önüne geçilerek, fizyolojik ve psikolojik güçleri, ilgi alanları ve potansiyelleri doğrultusunda gelecek yıllarını daha sağlıklı ve aktif olarak sürdürmelerinin desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Elit Karate Sporcularında İmgeleme ve Kaygı İlişkisinin İncelenmesi
    (https://dx.doi.org/10.29228/TurkishStudies.42718, 2020) Boz, Emre; Kul, Murat
    Bu araştırmanın temel amacı, elit karate sporcularının imgeleme kullanımları ve sürekli kaygı düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklem grubunu tesadüfi örneklem seçme yöntemiyle belirlenen 120 [n(erkek)=61, n(kadın)=59] elit karate sporcusu oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak “Sporda İmgeleme Envanteri” ve “Sürekli Kaygı Envanteri” kullanılmıştır. Bu değişkenler parametrik testlerle sınanmış, aralarındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla da Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon (r) Katsayısı tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yarışma alanı değişkenine ilişkin sürekli kaygı toplam puanı ve “Motivasyonel Özel İmgeleme” alt boyutu arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Katılımcıların anne eğitim durumu değişkeni ile “Motivasyonel Genel-Uyarılmışlık” ve “Motivasyonel Genel-Ustalık” alt boyutları arasında anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Sürekli kaygı toplam puanı ile sporda imgeleme envanteri alt boyutlarından “Bilişsel İmgeleme” alt boyutunda düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Millilik sınıfı ile sürekli kaygı toplam puanı değişkenlerine ilişkin yapılan korelasyon analizi neticesinde de düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Yine millilik sınıfı değişkeni ilişkin analiz neticesinde sporda imgeleme envanteri alt boyutlarından “Bilişsel İmgeleme” alt boyutunda düşük düzeyde istatistikî açıdan anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak elit karate sporcularında imgeleme kullanımı ile sürekli kaygı toplam puanı arasında “Bilişsel İmgeleme” alt boyutunda düşük düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.