Konuk, Şeyda Buşra2024-10-042024-10-0420241308-55492147-4206https://doi.org/10.18074/ckuiibfd.1440913https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1243915http://hdl.handle.net/20.500.12403/4278Derrida’da Batı metafiziğinin logosantrik tekleştirmesine ve hakikat temellendirmesine dair en köklü eleştiri egemenlik ve demokrasi kavramlarında karşımıza çıkmaktadır. Derrida, egemenliğin tamlığına, bölünmezliğine, metafizik şiddetine bakmamız gerektiğini ve vardığımız yerde demokrasi ile bir çıkmaza girildiğini, bu çıkmazın da otoimmüniteye karşılık geldiğini belirtmektedir. Egemenlik ve demokrasiye dair yaşanan kırılma Derrida’nın haydut devletler olarak nitelendirdiği devletlerin ortaya çıkışına neden olmaktadır. Bu noktada dekonstrüksiyon, Derrida’nın kavramlar ile hesaplaşması bağlamında önemli bir eşik ve çok temel bir göstergedir. Çalışmanın amacı, Derrida’da egemenlik ve demokrasi kavramlarının dekonstrüksiyona uğratılmasını incelemektir. Bunu yaparken de Schmitt ile teoloji-politik karşılaşmalar ortaya konularak kavramlar arasındaki otoimmün kırılmalar açığa çıkarılacaktır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDerridaSchmittdekonstrüksiyonegemenlikdemokrasiDerrida’da Dekonstrüksiyonun İzinde: Egemenlik ve DemokrasiArticle14256258410.18074/ckuiibfd.14409131243915