BESYO, BESE, Makale Koleksiyonuhttps://hdl.handle.net/20.500.12403/16872024-03-28T08:37:11Z2024-03-28T08:37:11ZBeden eğitimi öğretmenlerinin iletişim becerilerinin değerlendirilmesiTürkmen, MutluBayraktar, IşıkYaman, Çetinhttps://hdl.handle.net/20.500.12403/21032020-11-17T09:12:20Z0001-01-01T00:00:00ZBeden eğitimi öğretmenlerinin iletişim becerilerinin değerlendirilmesi
Türkmen, Mutlu; Bayraktar, Işık; Yaman, Çetin
Beden eğitimi öğretmenlerinin iletişim becerileri
0001-01-01T00:00:00ZBartın Üniversitesinde Öğrenim Gören Öğrencilerin Spora Yönelik Tutumlarının BelirlenmesiTürkmen, MutluVarol, RukiyeVarol, Serkanhttps://hdl.handle.net/20.500.12403/21022020-11-17T07:42:30Z0029-01-01T00:00:00ZBartın Üniversitesinde Öğrenim Gören Öğrencilerin Spora Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi
Türkmen, Mutlu; Varol, Rukiye; Varol, Serkan
Bartın üniversitesi fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin spor yönelik tutumlarının belirlemede, spora ilgi duyma, sporla yaşama ve aktif spor yapma düzeylerinin ne olduğunu amaçlayan bu çalışmanın evrenini, 2015-2016 eğitim sezonunda Bartın üniversitesi fakültelerinde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklem grubunu ise 7 fakülteden 573 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin spora yönelik tutumlarını belirlemek için 25 maddeden oluşan 5’li likert tipli ve 3 alt boyutlu SYT Ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin spora yönelik tutum düzeylerinin belirlenmesinde, verdikleri yanıtların ölçek alt boyutlarına göre puan ortalamaları ile demografik değişkenler analiz edilmiştir. Araştırma sunucunda öğrencilerin “Yaş”, “Fakülte” ve “Sınıf” değişkenlerinin ölçek alt boyut puan ortalamaları ile anlamlı bir farklılığa rastlanılmadığı, “Cinsiyet” değişkeni ile ölçek alt boyut puanları arasında ise anlamlı bir farklılığa rastlanılmıştır. Öğrencilerin spora ilgi duyma düzeyleri iyi seviyedeyken, sporla yaşama ve aktif spor yapma düzeyleri ise orta seviyede olduğu anlaşılmıştır. Öğrencilerin genel anlamda spora olana tutumları olumlu olduğu söylenebilir.
0029-01-01T00:00:00ZBartın Üniversitesi BESYO Öğrencilerinin Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları ile Kişilik Özellikleri İlişkisinin AraştırılmasıTürkmen, MutluKural, SercanDilek, Ahmet Nacihttps://hdl.handle.net/20.500.12403/21012020-11-17T07:39:42Z0013-01-01T00:00:00ZBartın Üniversitesi BESYO Öğrencilerinin Sosyal Medya Kullanım Alışkanlıkları ile Kişilik Özellikleri İlişkisinin Araştırılması
Türkmen, Mutlu; Kural, Sercan; Dilek, Ahmet Naci
Bu çalışma, Bartın Üniversitesinde 2016-2017 eğitim öğretim yılı güz dönemi Bartın Üniversitesindeki sosyal medya hesapları bulunan BESYO öğrencilerinin sosyal medya kullanım düzeyleri ve kişilik özelliklerinin incelenmesi amacıyla planlanmıştır. Araştırmanın evrenini; 2016-2017 eğitim öğretim yılında Bartın Üniversitesi BESYO’ da öğrenim gören 1168 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise; tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen 243 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak ‘’Sosyal Medya Tutum Ölçeği’’ ile ‘’Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu’nun (EKA-GGK) Türkiye’de Geçerlik ve Güvenilirlik’’ çalışmaları kullanılmıştır. Sosyal Medya Tutum Ölçeği, 23 madde ve 4 faktörden (paylaşım ihtiyacı, sosyal yetkinlik, sosyal izolasyon ve öğretmenlerle ilişki) oluşmaktadır. Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu ise 24 madde ve kişiliği 3 faktörden (dışadönüklük, nörötisizm ve psikotisizm) oluşmaktadır. Araştırmanın sonucuna göre ise, katılımcıların neredeyse tamamı sosyal medya araçlarını kullanmaktadır ve sosyal medya hayatlarının önemli bir parçası haline gelmiş denebilir. Ayrıca katılımcıların kişilik özellikleri üzerinde sosyal medyanın rolü olduğu söylenebilir.
0013-01-01T00:00:00ZANKARA’DA RAYLI ULAŞIMTürkmen, MutluÇubuk, M. Kürşathttps://hdl.handle.net/20.500.12403/21002020-11-17T07:35:58Z0010-01-01T00:00:00ZANKARA’DA RAYLI ULAŞIM
Türkmen, Mutlu; Çubuk, M. Kürşat
II. Dünya Savaşı’nın ardından gelişmiş ülkelerde otomotiv sektörü hızla yaygınlık
kazanmıştır. Buna bağlı olarak, büyük kentlerde daha önce raylı sistemlerle
(tramvay, metro, banliyö, vb) yapılan kent içi yolculukların büyük bir bölümü özel
otomobillerle yapılmaya başlanmıştır. Böylece ilk olarak 1950’li yılların başından
itibaren kent içi trafiğinde sorunlar ortaya çıkmış ve bu sorunlara çözüm üretilme
çalışmaları başlatılmıştır. Aynı dönemde lastik tekerlekli toplu taşım araçlarının
(otobüs, minibüs, dolmuş ve servis araçları) sayısında büyük oranda artış meydana
gelmiştir. Bu hızlı artış kentin merkezi iş alanında ve çevresinde önemli sorunların
yaşanmasına yol açmıştır. Kent merkezinde trafik yoğunluğunun hızla artması özel
bir takım önlemlerin alınmasını kaçınılmaz kılmış; ancak geçici önlem ve
müdahalelerin sorunun çözümünde yetersiz kaldığı görülmüştür. Bu dönemde
gelişmiş ülkelerde toplu taşıma (özellikle raylı sistemlere) öncelik tanıyan ulaşım
planlama çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda da özel oto kullanımının
sınırlandırılarak; eşitlikçi, çevreci, güvenli ve konforlu özellikleriyle ön plana çıkan
raylı sistemlere vurgu yapılmıştır. Ankara’da ilki EGO Genel Müdürlüğü ve
SOFRETU ortaklığı ile yapılan kent içi ulaşım etüdü 1972 yılında yapılmış ve bu
çalışmada da raylı sistem çözümü öngörülmüştür. Bu çalışmayı takip eden bütün
planlama çalışmalarında raylı sistem alternatifleri teklif edilmiştir. Bu çalışmada
Ankara’da yapılmış olan ulaşım planlamalarına yer verilmiş ve planlar içerisinde
raylı sistemlerin önemine vurgu yapılmıştır. Bununla birlikte yapılan planlama
çalışmalarında yer alan raylı sistem alternatiflerinin gerçekleşmeme nedenleri
belirtilmiş ve halihazırda Ankara’da işletilen raylı sistemlerin planlara uygunluğu
tartışılmıştır. Ayrıca inşaatına yeni başlanılmış olan Metro-3’ün de kent içi ulaşım
planındaki yeri açıklanmaya çalışılmıştır.
0010-01-01T00:00:00Z