Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorYıldız, Şaduman
dc.date.accessioned2020-12-03T18:18:56Z
dc.date.available2020-12-03T18:18:56Z
dc.date.issuedİmaj Yayınevien_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12403/2276
dc.description.abstractSanayileşme ve teknolojik gelişme ile birlikte ortaya çıkan nüfus artışı ve hızlı kentleşme, dünya genelinde üretim, pazarlama ve tüketim faaliyetlerini artırarak çevre üzerinde baskıya yol açmaktadır. Söz konusu bu faaliyetlerdeki artış oluşan atık miktarını artırarak çevre ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu şartlarda artan çevre bilinci ile birlikte dünya çapında atık yönetimini de kapsayan çevre koruma politikalarına öncelik verilmeye başlanmıştır (Kaçtıoğlu ve Şengül, 2010: 89- 90). Nitekim özellikle Birleşmiş Milletler öncülüğünde önemli toplantılar ve konferanslar yapılmış ve bunların sonucunda Birleşmiş Milletler 1983 yılında “Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonunu kurmuştur. Söz konusu bu komisyon Sürdürülebilir Kalkınma kavramını “Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama olanaklarını ellerinden almadan, şimdiki nesillerin ihtiyaçlarının karşılanması” şeklinde tanımlamıştır. Sürdürülebilir kalkınma anlayışını mevcut doğrusal ekonomi ile gerçekleştirmek mümkün olmadığı için uluslararası alanda alternatif yaklaşım arayışı içine girilmiş Sürdürülebilir Kalkınma, Yeşil Ekonomi, Mavi Ekonomi ve Döngüsel Ekonomi kavramları ortaya çıkmıştır (Önder, 2018:197). Sürdürülebilir kalkınmanın amaçlarına ulaşmasını sağlayacak olan bir üretim modeli olarak düşünülen döngüsel ekonomi yaklaşımı, atık maddelerin geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılması olarak ifade edilmektedir. Nitekim doğrusal ekonomide atık olarak tanımlanan unsur döngüsel ekonomide kaynağa dönüştürülerek atık oluşumunun önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda döngüsel ekonomide atık yönetimi ve sıfır atık yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Döngüsel ekonomi yaklaşımı içinde yer alan atık yönetiminin amaçları sürdürülebilir kalkınmanın amaçları içine dahil edilmiştir. Söz konusu bu durum, atık yönetiminin stratejik önemini vurgulamaktadır. Bu nedenle atık yönetimi için amaçların belirlenmesi ve izlenmesi sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmanın önemli bir parçasıdır (Wilson vd., 2015: 293). Döngüsel ekonomide kaynak olarak ele alınan atık; üretim, tüketim ve diğer faaliyetler sonucunda ortaya çıkan ve artık gereksiz olan ve uzaklaştırılmak istenen her çeşit madde olarak tanımlanmaktadır. Katı atıklar; evsel, endüstriyel, tarımsal ve bahçe, inşaat ve moloz, tehlikeli, tıbbi ve özel (radyoaktif ve lastik) atıklar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Teknolojik ve sosyal gelişmelere bağlı olarak zamanla atıkların ortaya çıkış şekilleri ve çeşitliliği değişiklik göstermiştir. Bu bağlamda bir bölgedeki atık miktarlarına ve türlerine bakılarak söz konusu bölgede yaşayan halkın tüketim alışkanlığı ve geçim kaynağı gibi insani gelişmeyle ilgili birçok bilgi edinilebilir (TÜDAM Değerlendirilebilir Atık Malzemeler Sanayiciler Derneği, 2016: 1). Nitekim atık küresel bir meseledir. Uygun bir şekilde ele alınmadığında atıklar, halk sağlığı ve çevre için bir tehdit oluşturur. Söz konusu bu süreç doğrudan toplumun üretim ve tüketim biçimiyle bağlantılı bir süreçtir (Wilson vd., 2015: 1). Döngüsel ekonomi yaklaşımı için önemli bir kavram olan sıfır atık; kaynak kullanımında verimliliği artırma, etkin atık toplama sistemini kurma, ortaya çıkan atık miktarını azaltma, israfı engelleme ve atık geri dönüşümünü sağlama amaçlarını güden bir yaklaşımdır. Bu yüzden günümüzde dünyada bireysel, kurumsal ve belediye genelinde benimsenmiş olan “sıfır atık” yaklaşımının yaygınlaşması için çabalar harcanmaktadır. Küresel ölçekte, her gün daha fazla kirlilik ve atık üretilmekte ve ekosistem üzerindeki baskı artmaktadır. Söz konusu bu miktarın nüfus artışı, artan gelir ve kentleşme ile paralel olarak artacağı öngörülmektedir. OECD’nin 2011 yılında yapmış olduğu bir çalışmaya göre, yıllık atık miktarının 3.4 – 4 milyar m3 olduğunu ve bu miktarın dünya genelinde çıkarılan hammaddelerin beşte birinin atığa dönüştüğünü göstermektedir. Ayrıca Dünya Bankası’nın yapmış olduğu bir çalışma ise, mevcut 1.3 milyar ton evsel atık miktarının 2025 yılına kadar 2.2 milyar tona ulaşacağını göstermektedir (Sapmaz Veral, 2019: 19). Bu çalışmada sürdürülebilir kalkınma için temel koşul olan döngüsel ekonomi yaklaşımı ve döngüsel ekonomi yaklaşımı kapsamında atık yönetimi ve sıfır atık kavramları araştırılmaktadır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.titleSürdürülebilir Kalkınma Anlayışı Kapsamında Döngüsel Ekonomi Yaklaşımı: Atık Yönetimi ve Sıfır Atıken_US
dc.typebookParten_US
dc.relation.journalSürdürülebilirlik: Ekonomik ve Sosyal Eğilimleren_US
dc.contributor.departmentBayburt Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümüen_US
dc.relation.publicationcategoryKitap Bölümü - Ulusalen_US


Bu öğenin dosyaları:

DosyalarBoyutBiçimGöster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster