Yazar "Bulut, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of Social Security Cooperation between Turkey and Central Asian Turkish Republics(Ahmet Yesevi Univ, 2021) Bulut, MehmetOne of the most important problems of international migration for immigrants is the issue of social security. As a matter of fact, the people who went to work abroad from their countries either remained completely out of the system or became a part of both countries with the effect of strict rules in social security legislation. In order to solve this problem, countries are introducing bilateral social security agreements as well as domestic legal systems. The human mobility occurred between the Central Asian Turkish Republics and Turkey have increased cumulatively at over the years. As a result of this, the social security cooperation to be realized is not yet sufficient and necessary steps should be taken. Currently, there are bilateral social security agreements that have been ratified with Azerbaijan and Kyrgyzstan. However, there are problems at the point of application.Öğe İş Kazalarının Lojistik Regresyon Yöntemi İle İncelenmesi: Bayburt İli Örneği(2020) Bulut, Mehmet; Eygü, HakanÇalışanların sağlığı ve güvenliği, öncelikle beden ve ruh bütünlüğünün korunması yükümlülüğünüortaya çıkarmaktadır. Nitekim hukuk, kişinin beden ve ruh bütünlüğü üzerindeki hakkın korunması içinzarar vermeme yükümlülüğünü hem çalışana hem de işverene yüklemiştir. Bu doğrultuda iş kazalarınınortaya çıkmasına yönelik önlemlerin alınması oldukça önemlidir. İş kazaları, Türkiye’nin çözüm bulmaya çalıştığı ancak sonuca ulaşma noktasında başarılı olunamayan sorunlardan birisidir. Bunun enönemli sebeplerinden birisi ise iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmemesidir. İş kazaları ile ilgiligerek sektörel gerekse de bölgesel bazda akademik çalışmaların yapılması önem arz etmektedir. Türkiye’de iş kazaları konusunda sektörel bazda bir çok akademik çalışma yapılmasına karşın bölgesel veyail bazında yapılan çalışmalar çok azdır. Bu doğrultuda çalışma ile yerli literatürdeki boşluğun doldurulmasına katkı sağlamak istenmektedir. Kullanılan teknik ile bu alanda yapılan çalışmalara farklı birboyut kazandıran özgün bir çalışma olduğu söylenebilir. Çalışmamızda Bayburt ilinde 2016-2019yılları arasında meydana gelen iş kazalarının Binary lojistik regresyon yöntemi ile incelenmesiamaçlanmıştır. Çalışma sonucunda bağımlı değişkenimiz olan kaza sonucu (ölümlü ve yaralanmalı) ilebağımsız değişkenler arasında iş görememe durumu açısından istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur.Öğe İşçinin İşyerinde Kasten Kendine Zarar Verme Girişiminin İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi(2019) Bulut, Mehmetİşçinin işyerinde kasten kendine zarar verme girişimleri iki farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi,kişinin kendi hayatına son verme amacıyla intihar girişiminde bulunması; ikincisi ise, ölümle sonuçlanmayan kastenkendini yaralama fiilidir. Bu fiillerin işçi tarafından işyerinde gerçekleşmesinin ise iş hukuku ve sosyal güvenlik açısından bazı sonuçları vardır. İşçinin işyerinde kasten kendine zarar vermesi davranışlarının iş hukuku açısından kanunimirasçılara kıdem tazminatı verilip verilmeyeceği ve işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilip edilemeyeceğiyönleriyle tartışılması gerekmektedir. Sosyal güvenlik açısından ise olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı ve SosyalGüvenlik Kurumu tarafından sağlanan hakların durumu önem arz etmektedir. Her iki durumda da kendine zarar vermefiilinin ortaya çıkma sebeplerinin belirlenmesi elzemdir.Öğe Prim Erozyonu Sorununun Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Görünümü(2019) Bulut, MehmetSosyal güvenlik sistemlerinin en önemli problemlerinden birisi finansal açıklardır. Finansalaçık ise toplanan prim gelirlerinin sosyal güvenlik harcamalarından az olmasını ifade etmektedir.Prim gelirlerinin yetersiz düzeyde kalmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerden biriside prim erozyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Prim erozyonu kavramı genel itibariyle kayıtdışıistihdam, primden kaçınma ve prim harcamaları nedeniyle matrahta meydana gelen aşınmayı veprim kaybını ifade etmektedir. Ancak bu uygulamaların doğrudan prim erozyonuna neden olduğunu söylemek doğru değildir. Erozyondan bahsedebilmemiz için uygulamanın amacını aşması,istenen hedeften sapması ve kontrol edilemiyor olması gerekmektedir.Öğe Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Prim Takip Performansı ve Öneriler(2021) Bulut, MehmetAsli kamusal hizmetlerden olan sosyal güvenliğin finansmanının en önemli unsuru primlerdir.\rSosyal güvenlik hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve sunulan hizmet kalitesinin tatmin\redici seviyede olması için primlerin mümkün olan en az kayıpla tahsil edilmesi gerekmektedir. Bu\rçalışmamızda, yükümlüler tarafından süresinde ödenmeyen primlerin Sosyal Güvenlik Kurumu\rtarafından takip ve tahsil edilmesindeki performansı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu itibarla\röncelikle genel olarak primlerin takip ve tahsil usulü açıklanmış, akabinde ise icra tahsil oranı,\rsatış haciz oranı gibi göstergelerle prim takip performansı ele alınmıştır. Yapılan değerlendirme-\rlerde özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun gelir tahsil işlevinin ikincil planda kalması, icra me-\rmurlarının yetersizliği ve sürekli çıkartılan yapılandırma kanunlarının prim takibini olumsuz yönde\retkilediği görülmüştür. Buradan hareketle çalışmamızda, Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde\ralınması gereken önlemleri içeren dahili öneriler ve prim takip yetkisinin vergi idaresine bırakıl-\rması gerektiğine ilişkin harici önerilerde bulunulmuştur. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim takip\rperformansına yönelik daha önceden herhangi bir akademik çalışma yapılmamış olması çalışma-\rmıza özgünlük kazandırmıştır.Öğe Sosyal Parafiskal Yük, Olgusal Bağlantılar ve Türkiye’de Görünümü(2023) Bulut, MehmetBu çalışmada, sosyal parafiskal yük kavramının teorik çerçevesinin belirlenmesi, bu kavramı etkileyen ve bu kavramdan etkilenen olguların ortaya konulması ve Türkiye’de sosyal parafiskal yük seviyesinin ne düzeyde olduğuna ilişkin verilerin paylaşılıp değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Sosyal parafiskal yük kavramı rakamsal olarak ortaya konulabilse de asıl önemli olan husus bu yükün hissedilme derecesidir. Bu noktada sosyal güvenlik sisteminin finansal yapısı, kayıtdışı istihdam düzeyi, prim affı/yapılandırmaları, yaptırımlar, işsizlik düzeyi gibi hususlar sosyal parafiskal yükü etkileyen önemli olgular olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de sosyal parafiskal yükün özellikle işverenler üzerindeki etkisini azaltmak ve böylece özellikle kayıtdışı istihdam ve işsizliğin önüne geçmek amacıyla istihdam teşvikleri etkin olarak kullanılmaktadır.Öğe TÜRK SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE PRİM ZİYAI KABAHATİ VE YAPTIRIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ(2021) Bulut, MehmetSosyal güvenlik sistemlerinin en önemli problemlerinden birisi finansal açıklardır. Finansal açıkların temelinde ise kayıtdışı istihdam, prim harcamaları, tahsilattaki başarısızlık ve af/ yapılandırma beklentileri yatmaktadır. Yaşanan finansal açıklar orta ve uzun vadeli birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle prim kaybını en aza indirecek önlemlerin alınması gerekmektedir. Prim ödeme yükümlüsünün ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, primin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olarak ifade edebileceğimiz “prim ziyaı” kavramı ve bu kabahate uygulanacak yaptırım bu noktada önem arz etmektedir. Türkiye’de prim tarhı işlemi, muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yükümlü tarafından hazırlanarak vergi dairesine verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir Bu işlemin tam olarak ya da süresinde yapılmaması halinde ise 5510 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası uygulanmaktadır. Ancak uygulamada para cezasının tutarı ile adalet ve tutarlılık açısından bazı sıkıntıların olduğu göze çarpmaktadır. Bu çalışmamızda özellikle bu sıkıntılar açıklanmaya çalışılmış olup akademik anlamda prim ziyaı ve yaptırımına ilişkin bu durumun ilk defa ele alınıyor olması çalışmamıza özgünlük kazandırmıştır.Öğe TÜRK SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNDE YURTDIŞI HİZMET BORÇLANMASI HAKKI VE OMBUDSMANLIK YAKLAŞIMI(2023) Bulut, MehmetTürk sosyal güvenlik sisteminde uzun vadeli sigorta kolları açısından yurtdışı hizmet borçlanması düzenlemesi önemli bir yere sahiptir. Yıllardır birçok gurbetçi vatandaşın faydalandığı bu düzenleme sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal yapısı ve sosyal adalet açısından eleştiri konusu yapılmaktadır. Bu itibarla 2019 yılında 7186 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle düzenlemenin cazibesi azaltılmıştır. Bununla birlikte yurtdışı hizmet borçlanması uygulaması ile ilgili vatandaşlar ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında sıkça uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu uyuşmazlıkların çözümü noktasında Ombudsmanlık Kurumu önemli bir rol üstlenmiştir. Bu çalışmada yurtdışı hizmet borçlanması hakkı konusunda Ombudsmanlık Kurumu’na yapılan başvurular ele alınarak Kurum’un yaklaşımı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ombudsmanlık Kurumu’nun yurtdışı hizmet borçlanması hususunda kapsayıcı bir yaklaşım içinde olduğu görülmüştür.Öğe TÜRKİYE İLE BALKAN ÜLKELERİ ARASINDA İŞGÜCÜ AKIŞKANLIĞI VE SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMELERİ(2022) Bulut, MehmetUluslararası göçün en önemli sonuçlarından birisi ülkeler arası işgücü akışkanlığıdır. Uluslararası göçün niteliği ve göç edilen ülkenin iktisadi, sosyal ve kültürel yapısı, yer değiştiren işgücünün etkisini olumlu veya olumsuz yönde belirleyebilmektedir. Söz konusu işgücü akışkanlığı nedeniyle ortaya çıkması muhtemel sorunların ulusal mevzuat ile çözümlenmesi tam olarak mümkün olmayabilmektedir. Bu noktada uluslararası sözleşmeler etkin bir role sahiptir. İşgücü hareketliliği sonucunda uluslararası düzeyde çözüm bulunması ve hak kayıplarının önlenmesi gereken hususlardan birisi de sosyal güvenliktir. Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında tarihi ve coğrafi açıdan önemli bir bağ bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ülkeler arasındaki işgücü akışkanlığının boyutunun ortaya konulması ve imzalanmış ikili sözleşmelerin değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Mevcut durumda Türkiye, Balkan ülkelerinden Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Hırvatistan, Romanya ve Macaristan ile ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamıştır. Makalemizde, ilk defa bir akademik çalışmada, Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile olan işgücü akışkanlığı temelindeki ilişkileri ve sosyal güvence işbirlikleri değerlendirilmiştir.Öğe Türkiye’de Global Bütçe Uygulamasının Hastane Seçme Hakkına(2020) Bulut, MehmetSağlık harcamalarının hemen hemen tüm ülkelerde artma eğiliminde olması bütçe üzerindeki yükünün artmasını ve finansman sorununu beraberinde getirmektedir. Sağlık hizmetlerinin finansmanında ekonomik yönün yanı sıra sağlık hakkı ve hasta hakları açısından hukuksal yönün de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Nitekim ekonomik kaygılar ön planda tutularak geliştirilen sağlık hizmeti politikaları bazen sağlık hakkına ve hasta haklarına aykırı sonuçlar doğurabilmektedir. Sağlık sisteminin finansmanında, sağlık hizmet sunucularının gerçekleştirdikleri hizmetler neticesinde katlandıkları maliyetleri, finansör kamu kurumuna yansıtması ve bu kamu kurumunun sağlık hizmet sunucusuna ödeme yapması esastır. Yapılan bu ödemelere geri ödeme yöntemi adı verilmekte olup finans yöntemine göre sosyal parafiskal gelirler veya vergilerle karşılanmaktadır. Türkiye’de sağlık hizmetlerinin finansmanı açısından global bütçe uygulaması önemli bir yere sahiptir. Ancak söz konusu uygulama bireylerin hastane seçim hakkını dolaylı olarak sınırlandırmaktadır. Hastane seçme hakkı, birincil hasta haklarından olup sunulan hizmetin kalitesi, hijyen ve bekleme süresi en önemli belirleyiciler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca cepten ödemelerin daha az olduğu hastaneler de hasta tercihlerinde belirleyici olmaktadır. Bu çalışmamızda global bütçe uygulamasının hastane seçme hakkına olumsuz etkisi ele alınmıştır. Türkiye’de yasal düzenlemelerin ruhuna uygun şekilde yapılacak ikincil mevzuat düzenlemeleri ile tereddütlerin ortadan kaldırılmasıve hastane seçme hakkını ortadan kaldıran uygulamalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Konunun daha önceden herhangi bir akademik çalışmada ele alınmamış olması çalışmamızı özgün kılmaktadır.Öğe TÜRKİYE’DE SOSYAL GÜVENLİĞİN FİNANSMANINDA DEVLET KATKISI UYGULAMASI VE İSTATİSTİKSEL GÖRÜNÜM(2019) Bulut, MehmetSosyal güvenlik açıklarının finansmanı için çoğunlukla dönem sonlarında devletbütçesinden ilgili kurumlara ödenek transferleri yapılmaktadır. Bu transferlerin yanı sırasosyal güvenlik açıklarından bağımsız olarak belli periyodlarla ve belli tutarlarda devletkatkısı yapılmaktadır. Türkiye’de sosyal güvenlik açıklarına paralel olarak devlet katkısıtutarları da yıllar içinde artmış ve önemli seviyelere ulaşmıştır. Bunda en önemli etken,kayıtdışı istihdam oranında ve sosyal güvenlik harcamalarındaki artışın yanı sıra primgelirlerinde de meydana gelen artıştır.Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin tesis edilmesi ve mevcut sistemikzaaflarla etkin bir mücadele için sosyal güvenlik bütçesindeki gelir-gider dengesininsağlanması, prim tahsilatında etkin bir yapının kurulması, kayıtdışı istihdamın düşürülmesive istikrarlı bir sosyal politika yürütülmesi gerekmektedir. Ancak verilerin üretimi, yönetimive analiz edilerek politika aracına dönüştürülmesinde temel bazı zaaflar söz konusudur.Örneğin, devlet katkısı tutarlarına ilişkin resmi istatistiki veriler farklılık göstermekte, sosyalgüvenlik açıklarına kıyasla oldukça yüksek tutarda olan bu farklılıklar, sistemin sağlıklıdeğerlendirilmesini güçleştirmektedir. Çalışmada Türkiye’de önemli düzeyde olan devletkatkısı tutarlarının sosyal güvenlik açıklarına etkisi resmi istatistiksel veriler kullanılarakaçıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca sistemdeki temel zaaflar ve başlıca sorun alanlarıirdelenerek devlet katkısının sosyal güvenlik açıklarına etkisi ve resmi istatistiki farklılıklarınortaya çıkardığı sorunlar ile bunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir. Bu yönüy çalışma, daha önce çok fazla akademik çalışmaya konu edilmemiş olması nedeniyleliteratüre katkıda bulunmuştur. Sonuç olarak, Türkiye’de devlet katkısı tutarlarının yıllaritibariyle yüksek seviyede olduğu ancak kurumlar arasında resmi istatistiksel uyumsuzluklarbulunduğu görülmüştür.Öğe TÜRKİYE’DE SOSYAL GÜVENLİK YAKLAŞIMINDA ÖRTÜLÜ REFORMLAR: ESNEKLİK Mİ, ZORUNLULUKTAN VAZGEÇME Mİ?(2023) Bulut, MehmetTürk sosyal güvenlik sisteminin iki temel ilkesi bulunmaktadır. Bunlar, sigortalılıkta zo- runluluk ilkesi ve sistemin finansmanına katılım ilkesidir. Ancak 2008 yılında gerçekleştirilen sos- yal güvenlik reformu sonrasında sistemin asli hukuki kaynağı olan 5510 sayılı Kanun’da birçok değişiklik yapılmış ve bu değişiklikler ile hukuki istikrarın yanı sıra zorunluluk ilkesi ve sistemin finansmanına katılım ilkesi ciddi derecede zede- lemiştir. Özellikle, yapılan düzenlemeler ile ba- ğımsız çalışanlar sosyal güvenlik sisteminde ör- tülü olarak isteğe bağlı hale getirilmiştir. Bağımlı çalışanlar açısından ise sosyal güvenlik kapsamı- nı daraltıcı yönde birçok düzenlemeye gidilmiştir. Benzer sorunlar genel sağlık sigortası sistemin- de de gözlenmektedir. Ayrıca Türk sosyal gü- venlik sistemi her ne kadar primlerle finansman yöntemini benimsemiş olsa da önemli derecede bütçe açığı vermektedir. Yasa gereği yapılan dev- let katkısı düzenlemesi ve sosyal güvenlik açığını kapatma amacını güden merkezi bütçeden yapı- lan transferler ise salt primlerle finansman anla- yışından sapılmasına ve karma modelin benim- senmesine neden olmuştur. Bu çalışmamızda, Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin temelinde yatan ilkelerden vazgeçilmesine neden olan dü- zenlemeler ele alınmış, bu doğrultuda değerlen- dirmelerde ve önerilerde bulunulmuştur.Öğe Yoksul İstihdamının Teşviki Yaklaşımı, Türkiye Uygulaması ve Sorunlar(2019) Bulut, MehmetYoksulluğun farklı dinamik ve süreçlerle gelişmesinin yanı sıra yeni durum ve olaylarla yeni nitelik kazanması, yoksulluğu birçok farklı boyutuyla gündeme getirmektedir. Nitekim yoksulluk ve ekonomiyi etkileyen sorunları ekonomilerin en önemli uğraş alanlarından olmuştur. Yoksullukla mücadele sadece gelir dağılımında adaleti sağlama amacına hizmet etmemektedir. Aslına bakılırsa yoksullukla mücadele ekonomik ve sosyal istikrarın yanı sıra güvenlik, adalet, huzur, sağlık gibi amaçları da doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. İşsizlik süresinin uzaması kişinin yoksulluk derecesini de derinleştirmektedir. Ayrıca daha makro düzeyde bakarsak, bir ülkedeki işsiz sayısının artışı da yoksulluğun artışına neden olmaktadır. Çalışan yoksulluğu ve çalışmayan yoksulluğu ile mücadelede izlenecek politikalar da farklılık göstermektedir. Ülkemizde yoksulluk sorunuyla mücadele için yoksul istihdamının teşviki son yıllarda düzenlenmiştir. Ancak gerek mevzuata ilişkin gerekse de uygulamaya yönelik sorunlar bulunmaktadır. Nitekim Kanun’da belirtilen yürürlük tarihinin üzerinden iki buçuk yıldan fazla ve Yönetmelikte belirtilen yürürlük tarihinin üzerinden ise bir yıldan fazla süre geçmesine karşın henüz Genelge yayınlanmamıştır ve uygulamaya geçilememiştir.