Yazar "Dursunoğlu, İsmail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Erzurum İlinde Yaşayan Seçmenlerin Siyasal Davranışlarında Sosyo-Kültürel Faktörlerin Etkisi(2019) Dursunoğlu, İsmailBu çalışmada, sosyo-kültürel faktörler üzerinden seçmendavranışları incelenmektedir. Sosyo-kültürel faktörler arasındaaile, arkadaş çevresi, geçmişe yönelik oy verme, din, sivil toplum, kültürel değerler gibi başlıklarda katılımcıya sorular yöneltilmiştir. Çalışmada, saha araştırması için Erzurum ilinin tercih edilmesi, şehrin sosyo-kültürel açıdan güçlü niteliğinin bulunduğuna dair ön kabuldür. Nitekim araştırma sonuçları dabunu göstermektedir. Çalışmada, Erzurum il merkezinde yaşayan 18 yaş üstü kişilere(seçmen), seçmen davranışlarını içerenanket uygulanmış ve alınan cevaplar üzerinden analizler yapılmıştır. Çalışmada tesadüfi örnekleme yöntemi referans alınmıştır. Çalışmanın amacı, sosyo-kültürel faktörlerin seçmendavranışları üzerindeki etkisini ölçmektedir. Çalışma bulgularına bakıldığında Erzurum ilinde yaşayan seçmenlerin siyasaldavranışlarında bu faktörlerin etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Innovation in Politics: E-Meeting in Political Communication(2020) Dursunoğlu, İsmailPolitical communication is one of the important concepts in the distinction between ruled andmanaged. This concept deals with the relations of the parties in the process of obtaining power.Political communication is an important concept for power. Because the way to go to power is throughsuccessful communication with the voters. Information and messages shared between politicians andthe public from face to face communication, mass media, print media to social media are evaluatedwithin this framework. Political communication is a dynamic process. Because the feedback is inquestion after the message is transferred. Different methods and techniques can be applied to thisprocess. Unlike traditional rallies, in an e-rally held in the presence of a few parties, guests and pressmembers, it is possible to reach the participants by means of the technological infrastructure, internetnetwork, periscope, instagram live broadcast, link etc. tools. In this study, the manner ofimplementation of the e-meeting, the conditions and possibilities of implementation, positive andnegative aspects are discussed. In this respect, it is aimed to discuss a new concept from a theoreticalpoint of view in terms of political communication. It was determined that the e-meeting will be usedmore in the coming years in the study.Öğe KUVVETLER AYRILIĞI PERSPEKTİFİNDEN CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE YASAMA(2019) Dursunoğlu, İsmailTürkiye 16 Nisan 2017 referandumu ile yasal zeminde ve 24Haziran 2018 seçimleri ile fiili olarak Cumhurbaşkanlığı HükümetSistemine geçmiştir. Yeni sistemin öncesi ve sonrasında en çok tartışılankonulardan biri Cumhuriyet rejimin en önemli unsurlarından kuvvetlerayrılığı ilkesi olmuştur. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirindenayrılması anlamına gelen kuvvetler ayrılığı, hukuk devletinin birgereğidir. Bu nedenle yapılan hükümet sistemi değişikliğinin erklerinyeni konum ve yetkilerini nasıl değerlendirdiği oldukça önemlidir.Özellikle yüzyılı aşkın parlamenter sistem tecrübesine sahip olanTürkiye, yeni sistemde yasamanın konumunu ve yetkilerini tümyönleriyle değerlendirmiştir. Daha önce yasama içinden çıkanyürütmenin halk tarafından belirlenmesi iki erk arasına net bir çizgiçekmiştir. Ancak sistemi “Türk tipi” yapan cumhurbaşkanının aynızamanda parti genel başkanı olması veya parti ile ilişkisinisürdürmesidir. Bu durum, erkler arası ayrıma gölge düşürmektedir.Bu çalışmada yeni sistemde meclis, gerek kuvvetler ayrılığınezdinde gerekse görev ve yetkileri açısından ele alınmıştır. Yasamanınyeni pozisyonu, kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında değerlendirilmiştir.Çalışmada yöntem olarak, meclisin hükümet sistemi değişikliğiöncesinde ve sonrasındaki durumu karşılaştırılmıştır. Böylelikledeğişimin boyutlarının daha net biçimde ortaya konulmasıhedeflenmiştir. Bu kapsamda yasama erkinin yeni konum ve gücününanlaşılması çalışmanın bir başka hedefidir. Çalışmanın amacı isedemokrasi için hayati bir konumda bulunan yasama erkinin yenisistemde görünürlüğünü açıkça ortaya koymaktır.Öğe SEÇİM SONUÇLARI ÜZERİNDEN SİYASAL KÜLTÜR OKUMASI MÜMKÜN MÜ? KARŞILAŞTIRMALI BİR ÇALIŞMA(2019) Dursunoğlu, İsmailSiyasal kültür, bireyin veya toplumun, siyasal düşünce ve davranışlarını belirleyen siyasal yapı, gelenek veeğilimler toplamıdır. En basit ifadeyle kültürün siyasal yönüdür. Siyasal kültürün oluşmasında bireylerin, siyasalsistem karşısındaki inanç, tutum ve faaliyetlerinin rolü bulunmaktadır. Siyasal kültür, farklı yöntem veçalışmalarla açıklanabilir bir kavramdır. Bu çalışmaların başında bir bölge üzerinde, alan araştırmasıyapılarak sonuçların değerlendirilmesi gelmektedir. Ancak bu çalışmada, siyasal kültürün bir sonucu olarakkabul edilen seçim sonuçları üzerinden siyasal kültür analizi yapılmaktadır. Çalışma, 1991-2015 yıllarıarasındaki genel seçim sonuçlarını, Yozgat-Bayburt örneği üzerinden karşılaştırma yaparak ortaya koymaktadır.Çalışmanın amacı, siyasal kültürün nihai sonucu olarak değerlendirilen seçim sonuçları üzerinden o ilin siyasalkültürünü anlamlandırmaktır. Seçim sonuçlarının değerlendirilmesi şeklinde bir yöntem belirlenen çalışmada,sonuçtan sebebe doğru bir yaklaşım ön plana çıkarılmıştır. Kısacası siyasal kültürün sonucu olarak seçmentercihleri, başlı başına çalışmanın merkezine alınmış ve tümdengelim biçiminde sonuçlar üzerinden siyasalkültür çıkarımı yapılmıştır. “İki ilin siyasal kültürü de muhafazakar-milliyetçi temelde benzerdir” hipotezi,çalışma sonucunda doğrulanmış ve sonuç olarak iki ilin siyasal kültürüne yönelik benzerlik ve farklılıklarıbelirlenmiştir.Öğe The Socio-Political Analysis of The July 15 Coup Declaration(2019) Dursunoğlu, İsmailTurkey, which is a democratic state of law based on separation of powers, has been subjected to different military interventions directly or indirectly throughout the history of democracy and this has deeply affected the political process. The last of these military interventions took place on 15 July 2016. This coup attempt is different in many respects from other military interventions. However, it reminds me of the 27 May 1960 coup with some aspects. Coup declaration were written and shared with the public during the military intervention process. Coup declarations are texts prepared carefully because they are the first messages given to the society. This messages, given to the society, encloses statements about yesterday, today and tomorrow. The coup declarations, which has become a tradition as in every military intervention, and which contains the reason, purpose and messages of the coup, has been read from TRT screens. The method of this study is to make a socio-political reading on the coup declaration. In this study, it is aimed to evaluate the efforts of the coupists to get public support or to convince society from a sociological and political point of view. Thus, the July 15 coup attempt is evaluated from a different perspective.Öğe TARİHSEL SÜREÇTEN GÜNÜMÜZE MECLİSİN DEVLET YÖNETİMİ VE KARAR ALMA ÜZERİNE ETKİSİ(2019) Yazıcı, Sinan; Dursunoğlu, İsmailBu çalışmada, tarihsel süreçten günümüze kadar kurulan Türk Devletlerindeki meclis yapılanmasının rolü ve işlevi teorik bağlamda ele alınmakta, meclisin devlet yönetimi ve karar alma üzerindeki etkisinin incelenmektedir. Genel olarak bakıldığında Türk devletlerinde meclisin devlet yönetimi üzerinde etkin bir rolünün olduğu, karar alma bağlamında meclisin en üst karar alma organlarından biri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak süreç içerisinde meclis kurumunun zaman zaman etkisiz kalarak yürütme organının danışma organı konumuna indiği görülmektedir. Meclis bir kurum olarak Türklerin Orta Asya’da kurduğu devletlerde etkin, Osmanlının yükselme devri ile birlikte meclis etkisiz ve yetkisiz bir kuruma dönüşmüştür. Osmanlının son dönemlerinden itibaren meclis, yeniden etkin bir kuruma dönüşme sürecine girmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte ülkede güçler ayrılığı ilkesi yerleşmeye başlamıştır. Ancak 1923-1950 döneminde tek partili sistemin hayatta olması nedeniyle, meclisin işlevlerini yerine getirmesi mümkün olmamıştır. Çok partili dönemde meclis asli fonksiyonlarına döndürülmüş olsa da, askeri darbeler, siyasal çekişmeler vb. gibi nedenler yüzünden meclis asli fonksiyonlarından uzaklaşmış, kimi zaman yönetim tıkanıklarının da asli unsuru haline gelmiştir. Ancak 16 Nisan 2017 tarihli referandum ile başlayan ve 24 Haziran 2018 tarihli seçimler ile hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile meclis, devlet yönetiminde asli fonksiyonu olan yasama faaliyetlerine döndürülmüştür.Öğe TÜRK DEMOKRASİ HAYATINDA ASKERİ UYARILAR: 1971- 2007 MUHTIRALARININ KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ(2018) Dursunoğlu, İsmail; Yazıcı, SinanEn basit tanımıyla halkın yönetimi olan demokrasi, moderndünyanın en önemli kavramlarından biridir. Meşruiyetinin halkadayanması nedeniyle en saygın yönetim sistemidir. Bu sistemgünümüzde,seçilentemsilcileraracılığıylasürdürülmektedir.Demokrasilerde düzenli aralıklarla yapılan seçimlerde halk, iktidarıkullanacak olan yöneticileri seçmektedir. Seçilen bu kişiler belli dönemleriçinde ve yasal çerçevede iktidarı kullanmaktadır. Hükümet etmesürecinde, siyasal partilerin veya temsilcilerin halka karşı sorumluluklarıbulunmaktadır. Nitekim halk, iktidarın devamlılığı noktasında nihai vetek karar merciidir. Bu yönüyle demokrasi, aynı zamanda hesapverilebilir bir anlayışı barındırmaktadır. Türkiye, eksikliklerine rağmenyüzyılı aşkın demokrasi geleneğini içselleştirmeyi başarmış bir ülkedir.Türkiye, demokrasi hayatı boyunca farklı vesayet odaklarının tehditlerinemaruz kalmış, dönem dönem demokrasi askıya alınmış veya demokrasiyebalans ayarı verilmiştir. Ancak bütün bu gelişmeler, devletindemokrasiye olan inancından ve bağlılığından bir sapma meydanagetirmemiştir. Demokratik değerleri aşındıran bu süreçlerden,demokrasiye sarılarak çıkan ülkede, yaşanan anti-demokratikuygulamaların izlerini silmek için adımlar atılmaktadır. Başta anayasadeğişiklikleri olmak üzere, siyasal, hukuksal ve sosyo-kültürel çerçevedeyapılan reformlar bu amaca hizmet etmektedir. Demokratikdüzenlemeleri yaparken, farklı vesayet odaklarına hareket imkânıkazandıran alanları bilmek ve bu alanları ortadan kaldırmakgerekmektedir. Bunun için de tarihsel süreçte yaşanan vesayetgirişimleri çok iyi analiz edilmelidir. Bu çalışma, Türkiye’de bir vesayetunsuru olan TSK’nın, 1971 ve 2007 yıllarında siyasal iktidarlara yönelik verdikleri muhtıraları konu edinmektedir. Çalışmanın amacı, muhtırametinleri üzerinden asker-siyaset ilişkisinin irdelenmesidir. Çalışmadamuhtıra öncesi yaşanan gelişmelere yer verilirken yöntem olarak içerikanalizi yapılmış ve iki bildiri metni karşılaştırılarak muhtıraların ortak vefarklı yönleri belirlenmiştir.Öğe TÜRKİYE’DE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) İMAJINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA(2021) Dursunoğlu, İsmail; Boyalı, Handan; Gündoğdu, SerkanTarihi 18. yüzyıla kadar giden Kamu DenetçiliğiKurumu, kamu örgütlerini devlet adına denetleyenbir kurum olarak ortaya çıkmıştır. Kamu örgütlerinidenetleyerek vatandaşları idarenin keyfi uygulamalarına karşı koruması, devlet kurumlarını dışardanbağımsız ve tarafsız şekilde denetlemesi, yapılanbaşvurulara kısa süre içinde nihai çözümler üretmesi ombudsmanlık kurumunun önemini her geçengün artırmıştır. Böylece kamu idarelerindeki kötüyönetim en aza indirilerek, insan hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerin önüne geçilmeye çalışılmıştır.Dünyadaki gelişimine nazaran Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu ile ilgili çalışmalar daha geç ortayaçıkmıştır. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulmasına yönelik ilk girişimler 2006 yılında başlamıştır.2012 yılına gelindiğinde ise kurulum gerçekleşmiştir. Bu kurum, günümüzde birçok iletişim kanallarını kullanmak suretiyle etkili ve bağımsız bir şikâyetmekanizması oluşturmuştur. Vatandaşların gündelik hayatlarını kolaylaştırmayı, kamu idarelerinidaha ilkeli ve güçlü bir yapıya kavuşturmayı, idareile vatandaş arasında arabuluculuk misyonu üstlenmeyi amaçlayan Kamu Denetçiliği Kurumu, her geçen gün devlet ve halk nezdinde itibar kazanmayadevam etmektedir.Bu çalışmada Kamu Denetçiliği Kurumu’nun halktarafından bilinirliği, imajı ve nasıl algılandığı tespitedilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, Türkiye’denispeten genç bir kurum olan Kamu Denetçiliği Kurumu’nun imajını belirlemektir. CAWI yöntemininuygulandığı araştırma Türkiye örneklemini oluşturacak olan 26 ilde yapılmıştır. Çalışmada kurumimajına yönelik olumlu ve olumsuz bazı sonuçlaraulaşılmıştır