Yazar "Kabak, Turgay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BAMSI BEYREK BOYUNUN TRABZON VARYANTI BASI BÖYREK ÜZERİNE BİR İNCELEME(2020) Kabak, TurgayTürk kültür tarihinin en önemli eserlerinden birisi olan Dede Korkut üzerine ülkemiz ve yurtdışında günümüze kadar pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalardan ülkemizde yapılanlara bakıldığı zaman çalışmaları iki ana kola ayırmak mümkündür. Bunlardan biri Dede Korkut kitabının nüshaları, diğeri de Dede Korkut boylarının Anadolu’daki varyantları ile ilgili yapılan çalışmalardır. Bamsı Beyrek boyunun Trabzon varyantı ilk olarak 1931 yılında Bartın Gazetesi’nde Ahmet Baha imzasıyla Hamamîzâde İhsan’dan naklen neşredilmiştir. Bartın Gazetesi’nde köşe yazısı şeklinde yayınlanan bu anlatı hem çok kısadır hem de eksiktir. Ancak 2003 yılında Trabzon merkeze bağlı Bengisu (Eski adı Kisarna) köyünden Basi Böyrek adı ile derlenen elimizdeki anlatı, gerek olay örgüsü gerekse de kahramanları ile tam anlamıyla bir Bamsı Beyrek varyantıdır ve daha önce yapılan yayının eksik bıraktığı noktaları tamamlamaktadır. Bu kapsamda araştırmanın amacı Bamsı Beyrek’in Trabzon varyantının tamamını ilk defa bilim dünyası ile paylaşmak ve bu varyant üzerine ilk bilimsel bir incelemeyiyapmış olmaktır. Araştırmanın deseni doküman araştırması olarak yapılandırılmıştır. Araştırmanın örneklem yöntemi ise amaçlı örneklemdir. Amaçlı örneklemde anılan Trabzon varyantı çalışılmıştır. Verilerin analizinde ise doğrudan alıntılara dayanan betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırma sonucunda Trabzon varyantının olay örgüsü, kahramanlar, olağanüstü olaylar ve şekil özellikleri bakımından diğer varyantlarla büyük oranda benzerlikler göstermekle birlikte ayırt edici farklılıklar da taşıdığı tespit edilmiş ve bu farklılıklar “Sözlü Kompozisyon Kuramı” ve “Performans (İcra) Yöntemi” ışığında analiz edilerek açıklanmıştır.Öğe DADALOĞLU’NUN ŞİİRLERİNE EKOELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM(2018) Kabak, TurgayEdebi metinleri insan merkezli değil de doğa merkezli bir incelemeye tabi tutanekoeleştirel kuram, Avrupa’da 1990’lardan sonra popüler olmaya başlamış olsa daTürkiye’de yeni yeni tanınmaya başlayan bir kuramdır. İnsanla doğayı birbirinden ayrıgören ve insanı doğayı istediği gibi sömürmeye yetkili bir üst varlık olarak gören kapitalistsisteme tepki gösteren ve insanla doğanın iç içe olduğunu savunan ekoleştirel kuram, insandoğa ilişkilerinin edebi ürünlere yansımasının kaçınılmaz olduğunu savunmaktadır. Bualanda ülkemizde son zamanlarda özellikle Yeni Türk Edebiyatı alanında yer alan roman,hikâye şiir gibi edebi türler incelenmeye başlanmıştır. Ancak halk edebiyatı alanında bu türincelemeler neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu çalışmada Avşar Yörük Türkmenleriningür sesi, Türk âşıklık geleneğinin köşe taşlarından birisi olan Dadaloğlu’nun şiirlerinde yeralan doğa ile ilgili unsurlar ve Dadaloğlu’nun doğaya bakış açısı ekoeleştirel bir açıdan elealınarak incelenmeye çalışılmıştır.Öğe A Folklore Study on Traditional Grape Molasses Production in Silifke Uzuncaburc(Selcuk Univ, Fac Letters, 2020) Kabak, TurgayUzuncaburc, which is connected to the Silifke district of Mersin, is an old settlement that goes back to the previous periods of BCE. At the time when the Turks started to settle in Anatolia, the main sources of livelihood were agriculture and animal husbandry in Uzuncaburc, where nomadic Turkmen settled. Local people who feed animals such as goat and sheep have grown wheat, barley and chickpeas as agricultural products. However, these are not the only agricultural products grown by the people of the region. There is also a viticulture outside. There is a large amount of vineyards, especially in the center and around the settlement. In this context, there is almost no family in the region. The main reason why viticulture is so widespread is that Uzuncaburc has a deep-rooted culture of viticulture, whose origins go back to the previous periods of the Turks. The aim of this article is to determine the traditional molasses production methods in the region and to investigate the cultural dimension of this production. In this study, molasses production and ethnographic tools used during this production and oral culture products that were produced were determined and examined in terms of tradition by field research method. As a result of this study, it was determined that the people of Uzuncaburc continued the tradition of viticulture they took over from the previous inhabitants of the region.Öğe İmdat Sancar and Bayburt Sağdıç (Best man’s) Weddings as Cultural Heritage(Goce Delchev University of Shtip, 2023) Kabak, TurgayBayburt, geographically located on the historical Silk Road that connects the Eastern Black Sea region with the Northeastern Anatolia region, is one of the ancient cities in the region. Throughout history, due to its location on the trade route, this city has been continuously inhabited, and it possesses a rich and deep cultural heritage. This cultural heritage, although constantly evolving in today’s digital world with rapid advancements in transportation and communication, has been largely preserved and passed down to the present day. In this regard, one of the most special cities in our country, Bayburt, has greatly benefited from individuals who both understand and actively preserve its culture. One of these individuals is İmdat Sancar. İmdat Sancar is one of the rare individuals who fit UNESCO’s definition of “culture bearers” with his knowledge of traditional folk songs, the songs he has composed, his participation in folk music events, and the traditional “sağdıç düğünü” (best man’s wedding) ceremonies he organizes. His special quality lies not only in his knowledge of the culture but also in his ability to actively practice and pass it on to others. The subject of this study is the traditional “sağdıç düğünü” (best man’s wedding) ceremonies known by İmdat Sancar. These ceremonies are actually categorized as village performance plays, falling within the realm of theatrical performances. These plays were collected from İmdat Sancar himself using interview methods and were analyzed from the perspective of Functional Theory. Content analysis was also conducted. As a result of the examination, it was determined that these plays serve various functions within the community and encompass a wealth of traditional knowledge and practices that are integral to people’s daily lives. © 2023 Goce Delchev University of Shtip. All rights reserved.Öğe MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOĞLU’NUN SABIR AĞACI ROMAN SERİSİNDE KÜLT VE SEMBOL OLARAK AĞAÇ(2019) Kara, Kürşad; Kabak, TurgayÇalışmamızın amacı millî kültürümüzün önemli bir alt ögesi olan ağaçkültünün günümüze Türk edebiyatına simgesel değer olarak yansımasınıntespiti olacaktır. Araştırma yöntemi olarak da doküman inceleme yöntemikullanılmıştır.Kült kavramı; Türk kültüründe saygı gösterme, kutsallık atfetmeanlamlarında kullanılmıştır. Fakat zaman içerisinde bu anlamlardanesinlenerek kültler yeni sembolik değerler kazanmıştır. Çalışmamızda tabiataait bir nesne olan ağaç kültünün kazandığı yeni sembolik değerler bir romandizisi üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmacıların çoğu mit,destan ve modern edebiyatın birbirini izleyen aşamalar olduğuna dikkatçekmişlerdir. Bundan dolayı mitsel arketipler modern romanlarda da varlığınıdevam ettirmişlerdir. Bu iddianın doğruluğu Sabır Ağacı roman dizisiüzerinde irdelenmiştir.Ağacın sembolik değerleri için Mustafa Necati Sepetçioğlu?nun “SabırAğacı” adlı roman dizisi incelenmiştir. Eser sekiz ayrı kitaptan oluşmaktadır:“Zaman Sahibi ve Toprak”, “Sahibini Arayan Toprak”, “Zaman Dar BirKapıda”, “Zaman Sarkacı”, “Zaman Dönümü”, “Zaman Yok”, “ZamanUyanışı”, “Zaman Yürüyüşü”, “Sabır Ağacı” adlı eseri oluşturan sekiz ayrıeser taranarak ağaç kültünün simgesel değeri alıntılar yapılarak ortayakonmuş ve yorumlanmıştır. Ağaç kültünün sadece saygı gösterdiğimiz vekutsallık atfettiğimiz bir kültten daha fazlası olduğu ortaya çıkarılmıştır.Öğe TOPLUMSAL EKOLOJİ BAĞLAMINDA TÜRKLERİN DOĞA İLE İLİŞKİLERİNE GENEL BİR BAKIŞ: MANDIRA FİLOZOFU FİLMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ(2018) Kabak, TurgayBu çalışmada Türklerin doğaya yaklaşımı temelde mitolojik dönem, ilahidinler dönemi ve modern dönem olarak üçe ayrılıp her üç dönemi deetkileyen düşünce tarzı ve dinamikler (üretim, tüketim, modernleşme,kapitalizm vb.) toplumsal ekoloji bağlamında incelenip açıklanmayaçalışılmıştır. Bozkır kültürünün en seçkin örneklerinden birisini ortaya koyanTürkler, temel geçim kaynağı olarak tarım ve hayvancılığı seçtikleri içindaima doğa ile iç içe bir hayat sürmüşlerdir. Bu hayat esnasında doğadakisudan, ağaçtan, bitkiden, hayvandan ve bilumum canlıdan yararlanmışlardır.Başka bir ifadeyle Türklerin kurduğu kültür ve medeniyet içerisinde doğaunsurları vazgeçilmez bir yere sahiptir. ?lk planda maddi alışveriş olarakgörünen bu ilişkiler sadece sosyo-ekonomik alanda kalmamış, Türklerininanış ve düşünüş dünyasına da etki etmiş ve doğaya saygı duyan birfelsefenin oluşmasını sağlamıştır. Çalışmanın konusu da bu felsefede zamaniçerisinde meydana gelen değişimlerdir.