Yazar "Karaca, İlhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alman Nitelikli İşçi Gücü Göçü Yasası Çerçevesinde Sağlık Çalışanlarının Almanya’ya Göç Edebilme Motivasyon ve Potansiyelleri(2021) Karaca, İlhan; Yurttaş, SüleymanYapılan bu çalışmada, Almanya Federal Cumhuriyetinde 1 Mart 2020tarihinde yürürlüğe giren Alman Nitelikli İşgücü Göçü Yasası çerçevesindeYaşlı Bakım Programı öğrencilerinin Almanya’ya göç edebilme ve ulus ötesibağlar kurabilme durumları ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, nitelikli işçigöçüne, göç etmek isteyen bireyin perspektifinden bakarak, onun kişisel göçyönelimini ortaya çıkarmak ve bu yönelimi hedef ülkedeki nesnel durumlakarşılaştırmak ve ayrıca göç edebilme potansiyelini ortaya koymaktır.Çalışma, özelinde yaşlı bakım teknikeri adaylarına odaklansa da elde edilenbulgular, Türkiye’den yurtdışına nitelikli işçi olarak gitmek isteyen diğermeslek dallarından bireylere de gerçekçi bir göç perspektifi sunmayıamaçlamaktadır. Çalışmada yarı yapılandırılmış sorular kullanılarak,derinlemesine görüşme tekniğiyle toplanan veriler, Bayburt ÜniversitesiSağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Yaşlı Bakımı Programı ikinci sınıföğrencilerinden elde edilmiştir. Verilerden elde edilen bulgular, yaşlı bakımteknikerler adaylarının Almanya’ya göç etme motivasyonlarının oldukçayüksek olduğunu göstermiştir. Buna karşın hedef olarak belirlenen ülkeyegöç etme potansiyelleri ise zayıf olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’dekiistihdam imkânlarının sınırlılığı ve idealleştirilmiş bir Almanya algısı,araştırılan grubun bireylerine daha çok hayal düzeyinde bir “potansiyelnitelikli göçmen” statüsü kazandırmıştır. Ancak Almanya’nın gün geçtikçeartan ve içerideki insan kaynaklarından yararlanılarak giderilemeyecek olannitelikli eleman ihtiyacı ve iki ülke arasındaki güçlü göç bağları, budurumun berisinde, göç etmek isteyen bireyler için sağlam ama dahaengelsiz ve işlevsel hale gelmesi gereken bir zemin oluşturmaktadır. Bubağlamda henüz yeni yürürlüğe giren Alman Nitelikli İşgücü Göçü Yasasıda, gelecekte iki ülke arasında üretilebilecek ortak göç programları veprojeleri için önemli bir çerçeve olarak ortada durmaktadır.Öğe Türkçe Artı İki Mümkün mü? Almanya’da Yaşayan Türk Gençlerinin Çok Dilliği(2023) Karaca, İlhanKüreselleşme süreçleriyle birlikte çok dillilik tüm gelişmiş toplumlarda bir değer olarak yükselmektedir. Göç ve karşılıklı bağımlılıklar gibi nedenlerle kendileri de çok dilli olan uluslar, vatandaşlarına ana dillerinin yanına en az iki dili daha koyma çağrısında bulunarak onları bu yönde desteklemektedirler. Özellikle uluslararası göç, insanlara çok dilli olmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Çalışmanın nesnesi olan Almanya’da yaşayan Türk gençleri de bu ayrıcalıklı durumu yaşamaktadırlar. Onlar ebeveynlerinden aldıkları ilk dillerinin yanında, geldikleri toplumun diline ömür boyu maruz kalarak ve buna ek olarak okullarda öğretilen yabancı dillerden birini daha edinerek çok dilli olma potansiyeline sahiptirler. Bu potansiyel dilin kimlikle olan ilişkisi ile birlikte düşünüldüğünde, Türk gençleri ideal olarak kültürel benliklerini kazanmış, çok kültürlü anlayışta ulus-ötesi nitelikli bireylere dönüşebilmektedirler. Çalışmanın amacı, Almanya’da ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşak Türk gençlerinin göçün bireylere sunduğu çok dillilik potansiyelini ne ölçüde değerlendirebildiklerini tespit etmektir. Bu doğrultuda ilgili literatür ve çok dillilik kuramları ışığında Türk gençlerinin “Türkçe artı iki” şeklinde çok dilli olma durumları değerlendirilmiştir. Alan yazını şimdiye kadar bu gurubu daha çok iki dillilik bağlamında ele alarak genelde dilin doğru kullanımı ile ilgili eksikliklere odaklanmaktadır. Bu eğilim, Türk gençlerinin dil becerilerinin toplumda negatif algılanmasına ve kimliklerinin dışlanmasına neden olmaktadır. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre Türk gençleri, genel olarak anadilini koruma ve gelinen toplumdaki dillere açılarak kimliğini çok dilli olarak kurgulama motivasyonuna sahiptir. Ancak göç şartları ve Alman dil politikaları onları bu yönde desteklememektedir. Buna göre Türk gençleri, referans olarak seçilen çok dillilik yaklaşımlarından hiç birine göre “Türkçe artı iki” modeline göre çok dilli değildirler. Özellikle dördüncü kuşaktakiler Almanca tek dilliliğine ya da Türkçeden arındırılmış Almanca İngilizce iki dilliliğine geçiş yapmış bulunmaktadır. Diğer kuşaklar ise göçün ürettiği “yaşam dünyasal çok dillilik” tanımına göre çok dillidirler. Ancak bu çok dillilik, standart dilin dışında, resmî olarak onaylanmayan ve dolayısıyla sosyal değeri düşük bir çok dilliliktir.