TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Zihinsel İmaj Oluşturmaya Dayalı Öğretimin Okuduğunu Anlama Becerisine Etkisi(2020) Ergen, Yusuf; Boyraz, Celal; Batmaz, Onur; Kansu, Ceren ÇevikBu çalışmanın amacı, zihinsel imaj oluşturmaya dayalı öğretimin ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin okuduğunuanlama becerilerine etkisini belirlemektir. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden ön test-son test karşılaştırmagruplu yarı deneysel model temel alınarak desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 öğretim yılı güzdöneminde Bayburt ili merkezindeki sosyo-ekonomik düzeyi orta seviyede olan devlet ilkokullarının üçüncü sınıflarındaöğrenim gören öğrencilerden seçilen, deney ve karşılaştırma grubu şeklinde atanan toplam 37 öğrencidenoluşmaktadır. Bu araştırmada veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen bilgilendirici ve öyküleyici metinlerdenoluşan iki adet okuduğunu anlama testi aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmada, zihinsel imaj oluşturmaya dayalı öğretimalan ve almayan ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin hem öyküleyici hem de bilgilendirici metin son test puanları arasındaanlamlı bir farkın olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Mısır’da İctimai Tefsir Çalışmalar(2023) Abdulazız, Eid FethiBu araştırma, sosyal okulun modern çağda Müslümanların yaşamları üzerindeki etkisini ve Mısır Büyük Müftüsü İmam Muhammed Abdo ve Mısır'daki ve Arap ve İslam dünyasındaki diğer üst düzey sosyal reform imamları gibi bu okulun büyük alimlerinin etkisinin derecesini açıklığa kavuşturmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, yorumdaki sosyal eğilimin ortaya çıkışı ve Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen birçok sosyal meselenin tartışılmasındaki rolü ve Kur'an-ı Kerim'de hayat ve sosyal düşüncenin incelenmesi için büyük bir maden oluşturan gönderilen ve doğru peygamberlerin ve kavminin diğer hikayelerini konuşmayı amaçlamaktadır. Araştırma ayrıca, İmam Muhammed Abdo ve Muhammed Reşid Rida'nın akıl okulu ve sosyal gerçekçi okulun ortaya çıkmasından sonra tercümanlık alimleri tarafından ele alınan en önemli konular hakkında konuşmayı amaçlamış ve bu konular, o okulun yakın zamanda ortaya çıkmasının yanı sıra, kadın meselesi ve Avrupa Batı'sının İslam'da çok eşlilik meselesini ve kadın giyimi sorununu, kişisel özgürlük olduğu bahanesiyle gündeme getirme girişimi gibi o dönemde ortaya çıkmasını gerektiren birçok sosyal kötülüğün ortaya çıkması ve miras meselesi gibi o dönemde dolaşımda olan bu konular dolaşımdaydı İslam'da kadınlar ve İslam'ın onlara haksızlık ettiğini, çünkü kadınlar için erkeklerin hakkının yarısına karar verdiği, ayrıca bireysel inanç özgürlüğü ve toplumun inanç özgürlüğü ve siyasi özgürlük meselesi, o zamanlar ortaya çıktığı gibi, toplumun gençliğini etkileyen birçok sapkınlık ve kötülük ve İslam ülkelerinde alkolün yayılması sorunu. Genel olarak toplumlar üzerinde açık bir etkisi olan, Arap ve İslam ülkelerinin ekonomisini etkileyen, bu halkların çabalarını İslam dünyası ülkelerinde şubeler açan bu bankalardan borçlanmaya odaklamalarını sağlayan riba tabanlı bankalar sorunu da ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, bu okulun alimleri toplumun durumunu incelemek ve onu Kur'an-ı Kerim'e ve Peygamber'in Sünnetine bağlamaya çalışmak zorunda kaldılar, böylece yeniden yükselebilir ve zamanın ayartmalarına direnebilirdi, tıpkı ulusu üretime ve sanayiye geri döndürmek ve Batı'ya güvenmemek için çok uğraşan ve ulusu bu konuda uyaran İmam Hasan el-Benna'nın yaptığı gibi, çünkü bu Mısır ve İslam endüstrilerini yok edecek ve ekonomik işgal, halklar üzerinde askeri işgalden daha şiddetlidir. Araştırmacı, araştırmasında, bu yönde konuşan en ünlü kişi olarak kabul edilen, edebi ve sosyal yorumun yaratıcısı ve bu okulun öncüsü olan İmam Muhammed Abdo gibi modern çağda bu yaklaşımı benimseyen yazarlar tarafından yazılanların çoğunu tahmin etmeye güvenmiştir. Kur'an'ın yorumlanmasını, toplumdaki reformist eğiliminin ve dinsel yenilenmenin temeli olarak almıştı. Onun yorumuna yaklaşımı, milletin unsurlarını dirilten, şanlarını yükselten, Kur'an'ın cesaret ve haysiyet ahlakını savunan, hukukçuların katılığına ve taklitlerine karşı savaşan bir eğitim yaklaşımıydı. Reformculardan biri olan Muhammed Rida ve yenilenme ve reform alimi ve yorumcusu Muhammed Mustafa el-Maraghi, Muhammed Abdo ile temasa geçti ve metodolojisinden etkilendi. Edebiyat ve yorum alimi ve ulusal reform hareketinin bir adamı olan Abdul Aziz Jawish ve Profesör Seyyid Kutub. ve Emin el-Huuli, bir tane. Ve Ayşe Abdurrahman. Mahmud Şaltout, Ahmed Mustafa el-Maraghi ve Mohamed Farid Wagdy. Belki de o okulun çok sayıda akademisyeni bu araştırmanın en önemli sorunlarından biridir, çünkü bu bilim adamlarının tüm yazılarına erişim, özellikle de anlamakla okumak ve dersler, dersler ve fikirler çizmek istiyorsanız, bu araştırmada çok sayıda sosyal konunun yanı sıra, zaman ve alanın her biri hakkında ayrı ayrı konuşmak için yeterli olmaması için büyük sorunlardan biridir. Araştırmacı, en önemlileri arasında şu sonuca varmıştır: Eski ve modern Mısırlıların Kur'an-ı Kerim'i ezberlemeleri, din anlayışları ve Kur'an-ı Kerim'i yorumlamaları yoluyla Arap diline olan ilgilerinin derecesi. Mısır'daki sosyal okulun alimleri, çağdaş yaşamın gelişmeleri ve genel olarak Müslümanların koşulları ve özellikle Mısırlıların yaşamları hakkında, kadınların özgürlüğü, çalışması, giyimi ve erkeklerin iş ve kamusal yaşama, siyasete ve topluma katılımı vb. konuları da dahil olmak üzere ortaya çıkan son konular ve sorunlarla ilgilenmektedir. Birçok âlim, Kur'an-ı Kerim'e, Hz. Peygamber'in sünnetine, sahabe ve takipçilerin sözlerine atıfta bulunarak Müslüman toplumlardaki birçok yeni soruna çözüm ve çareler sunmaya çalışmıştır. Milletin alimleri tefecilik yeme meselesiyle meşguldür ve bazıları tefeciliği, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in sünneti tarafından onaylanan kutsallığını ve modern çağda son zamanlarda ortaya çıkan bankalarla ilişkisini tanımlamaya çalışmaktadır. Bu okulun alimleri de ortaya çıkan ahlaki ve sosyal sapmalara ilgi göstermişler ve Mısır toplumunu ve genel olarak İslam toplumunu kasıp kavuran sapkınlıklara ve kötülüklere karşı uyarmaya başlamışlardır.Öğe Modern Dönemde Mısır’da Tefsir Ekolleri(2023) Abdulaziz, EidKur’ân-ı Kerîm Hz. Muhammed’e (s.a.v) indirildiği zaman sahabeden bazısı, anlamakta zorlandıkları bir kısım âyetleri Resulullah’ın tefsir etmesine ihtiyaç duymuşlardı. Bundan dolayı Hz. Peygamber’e (s.a.v) bu âyetleri tefsir etme görevi verilmiş ve Hz. Peygamber onlara anlaşılmaz gelen hususları açıklayıp izah etmiştir. Resulullah (s.a.v) vefat ettikten sonra bazı sahabeler farklı şehirlere dağılmakla birlikte âyetlerin tefsirine ve anlamlarının açıklanmasına önem vermişler, bulundukları beldelerde farklı tefsir ekolleri oluşmaya başlamıştır. Nitekim İbn Abbâs Mekke’de, Übey b. Kâ‘b Medine’de, Abdullah b. Mes’ûd Kûfe’de tefsirde ön plana çıkmış ve böylece ilk tefsir ekolleri teşekkül etmiştir. Daha sonra bu tefsir ekollerinin hem sayısı artmış hem de İslam dünyasının her tarafında eğilimleri ve yöntemleri çoğalmıştır. Modern döneme geldiğimiz zaman ilimlerin gelişmesi neticesinde yeni tefsir ekolleri ortaya çıkmıştır. Zira bu dönemde Kur’ân tefsirinde ilmî eğilim zuhur etmeye başlamış, Kur’ân’ın i’câz vecihleri araştırılmıştır. Modern dönem ilim ve teknoloji asrı olunca bu dönemde birçok mütefekkir ve âlim ortaya çıkmış, ilimle Kur’ân arasındaki irtibatı incelemeye başlamış ve her şeyi ona götürmüşlerdir. Bundan dolayı 20. yüzyılda Mısır’da tefsir kitapları çeşitlenmiş, sayıları artmış, tefsirde birçok kişi meşhur olmuştur. Bu tefsirler, kolay bir üslup ve edebi bir dil özelliğini taşımaktadırlar. Çünkü bu dönemin özelliği, daha büyük bir kitleye ulaşmak için kolaya ihtiyaç duyulmasıdır. Bu nedenle son dönemdeki Mısırlı âlimlerin Kur’ân-ı Kerîm’e hizmet etmekteki çabalarını ve onu tefsir yöntemlerini ele alıp incelemek istedik. Bu araştırmada karşılaşılan en önemli zorluklardan biri, çeşitli ve farklı eğilimleri olan birçok müfessir ve mütefekkirin geride bıraktıkları pek çok eserin olmasıdır. Ancak bu eserlerin tamamı; Allah’ın kelamını yüceltme, Kur’ân’ın metnini anlama, bunları insanların zihinlerine ve anlayışlarına yaklaştırma konusunda ittifak etmişlerdir.Öğe Hadisçilerdeki Tevsikü’l Cemai(2020) Albogha, AsmaBu çalışmada Tevsiku’l cemai" ravilerin hepsini bir arada tadil etmek "bütün yönleriyle incelenecektir. Tevsiku’l cemai’nin manası, Tevsiku’l Zimni ile alakası, hükmü ve ulema tarafından ne kadar itimad edildiği, tadil yöntemleri arasındaki mertebesi ve onunla amel etmenin şartları da açıklanmıştır. Ayrıca tevsiku’l cemainin türleri de sıralı bir şekilde anlatılmıştır. Tevsiku’l Cemai dört şekilde yapılmaktadır; bunların ilki: sika ravilerden başkasının rivayetinin yer almadığı rivayetlerdir. İkinci tür: Meşyeha kitaplarıdır; bu kitaplar sika ravilerle sınırlandırılmış ve hakkında cerh olan hocaların da zikredildiği Meşyeha kitapları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ayrıca bu çalışmada söz konusu Meşyeha kitapları ve sika ravilerin toplandığı kitaplar arasındaki farklar da açıklanmıştır. Tevsiku’l cemai şekillerinden üçüncüsü ise; hadis kitaplarında ravilerinin sika olduğuna dair hüküm verilen isnattır. Dördüncü şekil zayıf raviler hakkında eser tasnif eden hocalardır; bu eserlerde sika ravileri almamak şart koşulmuştur. Zikredilen bu türler, uygulamaları, alimlerin ne kadar itimat ettiği ve bu türler hakkında yapılan tenkit ve itirazlar da çalışmanın içerisinde bulunmaktadır. Sonuçta ise tevsiku’l cemai ve cerh arasında karşılaştırma yapılarak değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışmada bahsedilen sonuçların yanısıra bu yöntemin alimlerce muteber ve onunla amel edilen bir yöntem olduğuna da ulaşılmıştır.Öğe Bilişsel Psikoloji Perspektifinden Muhaddislerde Tenkit Metodu(2022) Albogha, Asmahis research aims to read psychological states through Islamic knowledge that includes the method of hadith criticism. Because, in the hadith studies, we understand that the critic makes evaluations in the field of cognitive psychology. The implementations of these scientific rules related to the science of cognitive psychology, which isThis research deals with reading the psychological states through Islamic knowledge that includes the method of hadith criticism. Because, in the hadith studies, we understand that the critic makes evaluations in the field of cognitive psychology even though he or she doesn’t use psychological terms. The implementations of these scientific rules related to the science of cognitive psychology, which is used to accept or reject hadiths, reveals that there is a similarity between these two sciences because their subject is human knowledge. Scholars of both sciences were compared in terms of cognitive processes such as attention, memorization, memory and measurement tests, and some subjects related to human psychology, which are the focus of these processes, such as their abilities, motivations and the imbalances that affect them. After that, examples from the studies of the hadith scholars and researchers in the science of psychology were presented in the method of criticism in order to determine the points where they converged and diverged. As a result, although they differ in terms of starting point and result, it was concluded that there is a partial similarity between the two sciences in terms of subjects related to mental actions. The condition for the Zabt of the Thiqa definition of hadith critics includes the meaning of attention that psychologists talk about. However, the hadith scholars were more selective in this regard due to the Shari’a reasons such as good deeds and sins. In cognitive psychology, researchers have proven that people’s mental abilities play a role in attention and focus. The attention of hadith critics, who made comparisons among the narrators, concentrated on this point in order to distinguish the acceptable one from the others. used to accept or reject hadiths, reveals that there is a close relationship between these two sciences because their subject is human knowledge. Scholars of both sciences were compared in terms of cognitive processes such as attention, memorization, memory and measurement tests, and some subjects related to human psychology, which are the focus of these processes, such as their abilities, motivations and the imbalances that affect them. After that, examples from the studies of the hadith scholars and researchers in the science of psychology were presented in the method of criticism in order to determine the points where they converged and diverged. As a result, although they differ in terms of starting point and result, it was concluded that there is a partial similarity between the two sciences in terms of subjects related to mental actions. The condition for the Zabt of the Thiqa definition of hadith critics includes the meaning of attention that psychologists talk about. However, the hadith scholars were more selective in this regard due to the Shari’a reasons such as good deeds and sins. In cognitive psychology, researchers have proven that people’s mental abilities play a role in attention and focus. The attention of hadith critics, who made comparisons among the narrators, concentrated on this point in order to distinguish the acceptable one from the others.Öğe Zeytin Karasuyunun İleri Oksidasyon Prosesleri İle Arıtımının İncelenmesi(2020) Torun, Fatma Ekmekyapar; Cengiz, İbrahim; Kul, SinanBu çalışmada, Balıkesir ilinde faaliyet gösteren bir zeytinyağı üretim tesisinden temin edilen zeytin karasuyunun arıtımında ozon (O3), ozon+hidrojen peroksit (O3+H2O2) ve fenton (Fe2++H2O2) proseslerinin etkinlikleri incelenmiştir. İlk olarak %10 kapasite ile O3 jeneratörü çalıştırılmış ve 3 farklı pH (4.75, 10 ve 11) değerinde 6 saat boyunca ozonlama işlemi gerçekleştirilmiş ve maksimum giderim verimi pH değeri 11 olarak ayarlandığında %15.27 olarak hesaplanmıştır. İkinci olarak %10 kapasite ile O3 jeneratörü çalıştırılmış ve ortama 500 mg L-1 H2O2 ilave edilmiştir. 6 saatlik bu deneme sonrasında giderim verimi %9.8 olarak gerçekleşmiştir. Son olarak zeytin karasuyunun arıtımı için farklı Fe2+ (2.014 g L-1 ve 4.028 g L-1) ve H2O2 (19.05, 44.44 ve 80 g L-1) konsantrasyonlarının etkilerinin incelendiği fenton prosesinde Fe2+ ve H2O2 konsantrasyonları arttığında deney sonunda ortamda kalan KOİ konsantrasyonları sürekli azalmıştır. Fe2+ konsantrasyonu 4.029 mg L-1 ve H2O2 konsantrasyonu 80 mg L-1 olarak ayarlanmış ve %81.94 oranında KOİ giderimi sağlanmıştır. Elde edilen sonuçlar fenton prosesinin, diğer proseslerden çok daha fazla etkinliğinin olduğunu ortaya çıkarmıştır.Öğe Zamanının Eğlencesi: Manzum Bir Meyve Falı(2023) Tiyek, Muhammet Akifİnsanoğlu, atide meydana gelecek olan olayları merak eden bir canlıdır. Onun merak ve geleceği bilme isteğinin tezahür ettiği yerlerden birinin de falnameler olduğunu söylemek mümkündür. Çeşitli nesneler aracılığıyla icra edilen falnamelerde nesnelere anlamlar yüklenmekte ve bunlar vasıtasıyla birtakım çıkarımlarda bulunulmaktadır. Tarih sahnesinde çok köklü bir geleneği bulunan ve toplumsal hayatta uzun bir dönemden beri varlığını sürdüren fallarla ilgili uygulamalar, İslam dininin kabulüyle birlikte yasaklanmıştır. Çünkü İslam'da geleceğe ilişkin bilgiyi bilme ve buna dair iddia ancak Allah'a mahsustur. Her ne kadar İslamiyet'te fal yasaklansa da Hazret-i Muhammed'den rivayet edilen çeşitli hadisler referans alınarak fala ilişkin uygulamalar tarihî süreç içerisinde İslami bir forma bürünmüş ve onlara kutsiyet atfedilmiştir. Bu makalede İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kütüphanesindeki mecmuada yer alan meyvelerle ilgili falname, araştırma konusu olarak seçilmiştir. Çalışmada öncelikle falnameler hakkında genel bilgiler verilmiş, akabinde falnamenin bulunduğu mecmua tanıtılmıştır. Şekil ve muhteva özellikleriyle ilgili bilgi verilen makalenin son kısmında ise söz konusu falnamenin çeviri yazılı metnine yer verilmiştir.Öğe Zekâ Oyunlarının 6. Sınıf Öğrencilerinin Yaratıcı Düşünme Becerilerine Etkileri(2022) Terzi, Havva; Demir, Betül KüçükBu araştırmanın amacı ortaokul 6. sınıf düzeyinde uygulanan zekâ oyunlarının öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerine etkisini incelemektir. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim yılı güz yarıyılında bir devlet okulunda 6. sınıf düzeyinde ve 2 farklı şubede öğrenim gören toplam 70 öğrenci ile sürdürülmüştür. Öğrencilere 16 hafta boyunca 32 adet akıl ve zekâ oyunu eğitimi verilmiş ve zekâ oyunlarının öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmada ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel yöntem kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak; Torrance Yaratıcı Düşünme Testi (TYDT) Sözel-Şekilsel Form-A kullanılmıştır. Verilerin analizi için SPSS 25.0 paket programı kullanılmıştır. t-testinin varsayımları test edildikten sonra normal dağılıma sahip kontrol ve deney gruplarının ön testlerinin ve son testlerinin analizi için eşleştirilmiş gruplar t-testi ve bağımsız gruplar t-testi kullanılmıştır. Araştırma sonunda elde edilen bulgulara göre son test puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur.Öğe Yükseköğretimde Hedeflenen Dönüşümü Gerçekleştirme Araçlarından Eğitim Programı 4.0(2019) Demir, Fatih; İlhan, Elif; Kalaycı, NurdanBu araştırmanın amacı, endüstri, eğitim ve üniversite 4.0 özelliklerine uygun bir eğitimprogramı 4.0 yoluyla bireylere/öğrencilere hangi temel niteliklerin kazandırılması gerektiğinibelirlemek ve böyle bir programın geliştirilmesine yönelik öneriler sunmaktır. Araştırma, birderleme (review) araştırmasıdır ve araştırmada Pautasso (2013) tarafından önerilen işlembasamakları izlenmiştir. Araştırmada, yapılan alan yazın taraması sonucunda endüstri 4.0doğrultusunda bireylere kazandırılması amaçlanan temel nitelikler belirlenmiştir. Bunlararasından özellikle teknoloji bilgi/becerisine sahip olma, iletişim kurma, eleştirel düşünme,problem çözme becerileri, öğrenme isteği gibi niteliklerin pek çok çalışmada ortak olarakvurgulandığı ancak bu niteliklerin büyük bir kısmının alan yazında farklı şekillerdeadlandırıldığı belirlenmiştir. Ayrıca araştırmada eğitim programı 4.0 kavramı açıklanarakprogramın geliştirilmesi/uygulanmasına yönelik öneriler sunulmuştur. Eğitim programı 4.0’ıngenel amaçları ve özellikleri açıklanmış; amaç, içerik, eğitim durumu ve değerlendirmeboyutlarına ilişkin ayrıntılı ve uygulamaya dönük öneriler sunulmuştur. Endüstri 4.0doğrultusunda yükseköğretimde beklenen değişimi/ dönüşümü sağlama için eğitim programı 4.0 önerilmektedir.Öğe Yüksek mertebe sonlu eleman modeliyle fonksiyonel derecelendirilmiş kirişlerin serbest titreşim ve statik analizi(2023) Turan, Muhittin; Hacıoğlu, Mahmut İlterBu çalışmada, fonksiyonel derecelendirilmiş (FD) kirişlerin yüksek mertebeden kayma deformasyonlu kiriş teorisine dayalı sonlu eleman yöntemiyle serbest titreşim ve statik analizleri incelenmiştir. Sonlu elemanlar yöntemi için 5 düğümlü ve 16 serbestlikli bir sonlu eleman önerilmiştir. FD kirişin malzeme özelliği kiriş kalınlığı boyunca belli bir kuvvet kuralı fonksiyona bağlı olarak değişmektedir. Lagrange eşitliği ile denge denklemleri türetilmiştir. Farklı kuvvet fonksiyonu üst indisine (p), farklı sınır şartlarına ve farklı narinliklere (L/h) göre FD kirişin boyutsuz doğal frekansları, boyutsuz yer değiştirmeleri, boyutsuz normal ve kayma gerilmeleri elde edilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar literatür ile karşılaştırılmış ve önerilen sonlu elemanın FD kirişler için oldukça uyumlu sonuçlar verdiği görülmüştür. Önerilen yüksek mertebeden kayma deformasyonlu kiriş elemanının bu tip problemlerin çözümünde kullanılabileceği sonucuna varılmıştır. Kuvvet fonksiyonu üst indis değerinin artmasıyla birlikte boyutsuz doğal frekanslar azalmakta, boyutsuz maksimum yer değiştirmeler ise artmaktadır.Öğe Yönetişim, İnovasyon ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkiler: Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülke Örnekleri(2023) İmamoğlu, İlyas Kays; Özdemir, DilekÜlkelerarası gelir farklılıkları iktisat biliminin temel inceleme alanına girmektedir. Ülkeler arasındaki bu farklılıkları yönlendiren unsurların ele alınması ülkelerin ekonomik yönden büyüyebilmesi ve kalkınabilmesi için anahtar faktörlerin belirlenmesi, sürdürülebilir büyümenin tesis edilmesine katkı sağlayacaktır. Bu nedenle çalışmada, gelişmiş ve gelişmekte olan üst orta ve alt orta gelirli ülkelerde 2006-2017 dönemi için yönetişim, inovasyon ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmada ele alınan değişkenler arasındaki ilişki, panel veri varsayımlarındaki sapmalara karşı dirençli bir tahminci olan Driscoll-Kraay tahmincisiyle test edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; her üç ülke grubunda yönetişim ile büyüme arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki, inovasyon ile büyüme arasında ise yalnızca gelişmekte olan üst orta gelirli ülkelerde pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan alt orta gelirli ülkelerde ise inovasyon ve büyüme arasında herhangi bir anlamlı ilişki tespit edilememiştir. Ayrıca yönetişim ve inovasyon ve büyüme ilişkisindeki aracılık etkisinin test edildiği araştırma modelinde ise her üç ülke grubunda da yönetişim ve inovasyonun büyüme üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştırÖğe Yonga levhanın mekanik, fiziksel ve formaldehit emisyon özellikleri üzerine sıcak pres hızının etkisi(2023) Çamlıbel, Osman; Ayata, ÜmitBu çalışmada, sıcak pres hızındaki değişimin yonga levha (PB)’nın fiziksel, mekanik ve formaldehit emisyon değerleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. PB üretiminde, odun hammaddesi olarak %40 meşe (Quercus petraea L), %50 sarıçam (Pinus sylvestris L) ve %10 akkavak (Populus alba) planya talaşı kullanılmıştır. Tutkal olarak %65 konsantrasyonda üre formaldehit (UF) (1/1:35 mol), sertleştirici olarak %20 konsantrasyonda amonyum sülfat (AS) ve su itici kimyasal olarak %60 konsantrasyonda sıvı parafin (LW) kullanılmıştır. PB deney örnekleri hazırlanırken üretim reçete değerleri sabit bırakılmış ve yalnızca üretim hızı değiştirilmiştir. Pres hızları 240 mm/sn (PH240), 245 mm/sn (PH245) ve 258 mm/sn (PH258) olacak şekilde ayarlanmıştır. PB numunelerinin fiziksel, mekanik ve emisyon karakterizasyonu ilgili TSE standartlarına göre yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Sonuçlar arasında önemli farklılıklar bulunmuştur. Bu farklılıkların sıcak pres hızından kaynaklandığı görülmüştür. Pres hızının artması, PB’nin mekanik özelliklerini ve direnç testlerini olumlu yönde etkilemiştir. Pres hızındaki artış levhanın mekanik direncini düşürmüştür.Öğe Yumurtlamanın Son Dönemindeki Yumurtacı Tavukların Rasyonlarına Bor (Ortoborik Asit) İlavesinin Bazı Yumurta Sarısı Parametreleri Üzerine Etkisi#Yumurtlamanın Son Dönemindeki Yumurtacı Tavukların Rasyonlarına Bor (Ortoborik Asit) İlavesinin Bazı Yumurta Sarısı Parametreleri Üzerine Etkisi(2018) Kaya, Hacer; Macit, MuhlisYumurtacı tavuk rasyonlarına farklı seviyelerde Bor (orthoborik asit) ilavesinin bazıönemli yumurta sarısı parametreleri üzerine etkisini tespit etmek amacıyla yürütülençalışmada, 62 haftalık 288 adet Lohman yumurtacı ticari hibrit 12 hafta boyunca 0, 50, 75ve 150 mg/kg seviyelerde B içeren dört farklı rasyonla yemlenmişlerdir. Araştırma 18tekerrürlü olarak yürütülmüş ve her bir tekerrürde 4 adet tavuk bulundurulmuştur.Araştırma boyunca 16 saat aydınlatma programı uygulanmış, yem ve su ad-libitum olarakverilmiştir. Yumurta sarısı lipid bileşenlerinden polarlipid, hidrokarbon+kolesterol esterive serbest yağ asidi oranları muameleden etkilenmemiştir. Toplam lipid içerisindekitriaçilgliserol oranı azalırken; total kolesterol, diaçilgliserol oranları ve yumurta sarısılipid peroksidasyon düzeyleri artmıştır. Rasyona Bor (B) ilavesi yumurta sarısı proteinprofilinde, farklı moleküler ağırlıktaki proteinleri farklı seviyelerde etkilemiştir. Sonuçolarak, yumurtlamanın son döneminde bulunan tavukların rasyonlarına değişikmiktarlarda B ilavesi yumurta sarısı lipid bileşimi ve protein miktarı ile lipidperoksidasyonunu önemli derecede etkilemiştir. Sonuç olarak, yumurtacı tavukrasyonlarına farklı seviyelerde B ilavesinin bazı yumurta sarısı parametreleri üzerineetkisini açıklığa kavuşturmak için gelecekte konu ile ilgili daha fazla araştırma yapılmasıgerektiği kanaatine varılmıştır.Öğe Yükseköğretim Öğreticileri Perspektifinden Uzaktan Eğitim: Bir Meta Sentez Çalışması(2024) Aksoy, Dilara ArzugülÜlkemizde Covid-19 pandemisi öncesinde yaygın olarak kullanılmayan uzaktan eğitim, salgın sürecinde acil uzaktan öğrenme boyutuyla tüm yükseköğretim kurumlarında zorunlu olarak uygulanmıştır. Belirtilen bu zorunluluk yükseköğretim öğreticilerine ve öğrencilerine uzaktan eğitimi deneyimleme imkânı sağlamıştır. Bu araştırma, Türkiye’deki yükseköğretim öğreticilerinin deneyimlerine dayanarak uzaktan eğitimin sunduğu olumlu katkıları ve karşılaşılan engelleri meta sentez yöntemi ile mevcut çalışmalar çerçevesinde sunmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda arama kriterleri ve anahtar kelimeler belirlendikten sonra SCOPUS, TR Dizin ve ERIC veri tabanlarında 2021 yılı itibariyle yayınlanmış, Türkiye’de yükseköğretim düzeyinde yürütülmüş, öğreticilerin uzaktan eğitim deneyim ve görüşlerine odaklanan araştırmalar hedeflenmiştir. Ulaşılan makaleler dahil etme kriterlerine göre değerlendirilmiş ve 17 araştırma veri kaynağı olarak kabul edilmiştir. Meta sentez sonucunda uzaktan eğitimin olumlu katkıları ve öğreticilerin karşılaştıkları engeller belirlenmiştir. Teknik sorunlar, etkileşim eksikliği, ölçme değerlendirme sürecine yönelik kaygılar ve düşük katılım oranları öğreticilerin uzaktan eğitimde karşılaştıkları öne çıkan engellerdir. Öte yandan uzaktan eğitimin zaman ve mekân açısından esneklik sunması, kaydedilen derslerin tekrar izlenebilmesi, kolay erişim sağlanması ve kriz dönemlerinde eğitimin devamlılığını sağlaması ise öğreticiler tarafından olumlu katkı olarak değerlendirilmektedir. Araştırma sonucunda öğretici görüşlerinden hareketle yükseköğretim kurumları ve öğreticilere yönelik öneriler sunulmaktadır.Öğe Yoğun Bakım Hemşirelerinin Deliryum Hakkındaki Bilgi ve Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi: Nitel Bir Çalışma(2023) Yılmaz, Emel Bahadır; Çobanoğlu, Asuman; Apaydın, EmineAmaç: Bu nitel çalışma, yoğun bakım hemşirelerinin deliryum hakkındaki bilgi ve yaklaşımlarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın örneklemini dahiliye, cerrahi, nöroloji ve koroner yoğun bakımlarda çalışan 15 hemşire oluşturmuştur. Veriler, 15 Nisan-30 Haziran 2019 tarihlerinde yarı yapılandırılmış görüşme formu hazırlanarak Google Form aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalaması 37,73±9,43 olup hepsi kadındır. Hemşirelerin %40’ı cerrahi, %26,7’si koroner, %20’si dahiliye ve %13,3’ü nöroloji yoğun bakımda çalışmaktadır. Meslekteki çalışma yılı ortalaması 17,27±10,40 ve yoğun bakımda çalışma yılı ortalaması 8,20±7,42’dir. Deliryumlu hastaya hepsi bakım vermiş ama sadece %33,3’ü deliryum hakkında eğitim almıştır. Yapılan içerik analizinden beş ana tema elde edilmiştir: Deliryumu tanımlama, deliryumu yönetme, bakımda yaşanan sorunlar, fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşama ve bilgi ve beceri eksikliği. Sonuç: Yoğun bakımdaki hemşirelerin deliryum konusunda bilgi gereksinimlerinin olduğu belirlenmiştir. Yoğun bakım hemşirelerine yönelik deliryum hakkında düzenli eğitimlerin planlanması önerilmiştir.Öğe Yoksul İstihdamının Teşviki Yaklaşımı, Türkiye Uygulaması ve Sorunlar(2019) Bulut, MehmetYoksulluğun farklı dinamik ve süreçlerle gelişmesinin yanı sıra yeni durum ve olaylarla yeni nitelik kazanması, yoksulluğu birçok farklı boyutuyla gündeme getirmektedir. Nitekim yoksulluk ve ekonomiyi etkileyen sorunları ekonomilerin en önemli uğraş alanlarından olmuştur. Yoksullukla mücadele sadece gelir dağılımında adaleti sağlama amacına hizmet etmemektedir. Aslına bakılırsa yoksullukla mücadele ekonomik ve sosyal istikrarın yanı sıra güvenlik, adalet, huzur, sağlık gibi amaçları da doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. İşsizlik süresinin uzaması kişinin yoksulluk derecesini de derinleştirmektedir. Ayrıca daha makro düzeyde bakarsak, bir ülkedeki işsiz sayısının artışı da yoksulluğun artışına neden olmaktadır. Çalışan yoksulluğu ve çalışmayan yoksulluğu ile mücadelede izlenecek politikalar da farklılık göstermektedir. Ülkemizde yoksulluk sorunuyla mücadele için yoksul istihdamının teşviki son yıllarda düzenlenmiştir. Ancak gerek mevzuata ilişkin gerekse de uygulamaya yönelik sorunlar bulunmaktadır. Nitekim Kanun’da belirtilen yürürlük tarihinin üzerinden iki buçuk yıldan fazla ve Yönetmelikte belirtilen yürürlük tarihinin üzerinden ise bir yıldan fazla süre geçmesine karşın henüz Genelge yayınlanmamıştır ve uygulamaya geçilememiştir.Öğe YEŞİL BAYBURT TAŞININ ADSORBAN OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİNİN İSTATİSTİKSEL DENEY TASARIMI İLE İNCELENMESİ(2019) Serencam, Hüseyin; Uçurum, MetinBayburt çevresinde “Bayburt Taşı” olarak tanımlanan tüf türü, bölgede endüstriyel hammadde olarak sıklıklakullanılmaktadır. Bu taşlar; beyaz, yeşil ve sarı olmak üzere üç farklı çeşitten oluşmaktadır. Bilindiği gibi sonyıllarda düşük maliyetli ve temin edilmesi kolay doğal hammaddelerin atık sulardan çeşitli kirleticileriuzaklaştırmada adsorban olarak kullanılması oldukça önemli bir konu haline gelmiştir. Bu kapsamda, yeşilBayburt taşının absorban özelliği çok ince bir boyuta (d50=13,20 µm) öğütüldükten sonra istatistiksel deneytasarımı yöntemlerinden Taguchi deney tasarımı kullanılarak araştırılmıştır. Deneysel çalışmalarda model ağırmetal olarak kobalt (Co) elementi seçilmiştir. Yeşil Bayburt taşının optimum adsorpsiyon parametre değerleri;pH için 7,0, başlangıç metal konsantrasyonu için 250 mg/L ve adsorban miktarı için ise 0,250 g olarakbelirlenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda çalışılan adsorbanın Co(II) için adsorpsiyon kapasitesiqe=60,16 (mg/g) olarak hesaplanmış olup bu değerin literatürdeki pek çok çalışma ile karşılaştırılabilir nitelikteolduğu tespit edilmiştir.Öğe YOLSUZLUK VE İKTİSADİ GELİŞME İLİŞKİLERİ: LATİN AMERİKA, DOĞU AVRUPA VE ASYA ÜLKELERİ’NDEN ÖRNEKLER(2023) Gültekin, Ömer FarukYolsuzluk, toplumsal refah artışının önündeki en büyük engellerden biridir. Toplumlara bugün için büyük maliyetler oluşturmasının yanı sıra gelecek nesillere de ekonomik ve sosyal açıdan maliyetler oluşturur. Bu nedenle yolsuzluğun azaltılması, toplumların ekonomik gelişme gerçekleştirebilmeleri için çok önemlidir. Yolsuzluğun ekonomik gelişmeyle ilişkilerini araştırmak için Sovyet etkisi altında kalan bazı Avrupa ve Asya ülkeleri ve Latin Amerika ülkelerini kapsayan iki farklı model geliştirilmiştir. 2000-2019 döneminin araştırıldığı modellerde yer alan değişkenler yolsuzluk algı endeksi, kişi başına düşen gelir, yönetişim, enflasyon, kamu harcamaları, doğrudan yabancı yatırımlar, ticari dışa açıklık ve beşeri sermaye endeksidir. Modellerle ilgili temel sınamalar sonrası İki Aşamalı Sistem GMM ve panel ARDL yaklaşımlarına dayalı tahminler yapılmış ve 4 farklı tahmin sonucu elde edilmiştir. Sonuçlara göre, ilk modelde kişi başına düşen gelir artışı, beşeri sermaye endeksi, ticarileşme ve yönetişim, yolsuzluk üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Öte yandan kamu harcamaları ve doğrudan yabancı yatırımların sonuçları Sistem GMM tahmini için istatistiksel olarak anlamlı değildir. İkinci modelde yolsuzluğun kişi başına düşen gelir artışını olumsuz etkilediği gözlenmiştir. Son aşamada Dumitrescu-Hurlin nedensellik testi yapılmış ve bazı değişkenlerden yolsuzluğa doğru tek yönlü nedensellik ilişkilerinin bulunduğu tespit edilmiştir.Öğe Yetişkinlerin Yaşamsal Hafızaları ve Afet Bilinçleri(2021) Kuzey, Memet; Göçgen, Selçukİnsanlar yaşadıkları coğrafyaya ilişkin edinmiş oldukları bilgi ve deneyimleri ile kendi yaşamsal hafızlarını, afet bilinçlerini, toplumsal afet kültürünü ve coğrafyanın da tarihçesini oluştururlar. Bu çalışmanın amacı, yetişkinlerin yaşadıkları coğrafyadaki afetlere ilişkin yaşamsal hafızalarında oluşturdukları bilgi ve deneyimlerini ortaya koymaktır. Çalışma nitel araştırma desenlerinden biri olan temel nitel araştırma deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubu bir devlet üniversitesinde 2019-2020 yılında öğrenim gören Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin ebeveynlerinden biri olmak şartıyla 154 katılımcıdan oluşmaktadır. Çalışmanın verileri afet öncesi, afet anı ve afet sonrasını kapsayan açık uçlu sorulardan oluşan anket ile toplanmıştır. Katılımcılardan elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiş ve 6 farklı kategori altında sınıflandırılmıştır. Çalışma sonucunda katılımcıların yaşadıkları coğrafya ilişkin en çok bildikleri ile en çok yaşadıkları afetlerin deprem, sel ve heyelan olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların afet anında dışarı çıktıkları, çok korktukları ve duygularını kontrol edemedikleri sonucuna varılmıştır. Katılımcılar afet sonrasında ise daha çok bir şey yapamadıklarını ifade etmişlerdir. Afet konusundaki önerilerinde ise afet bilincine sahip bireylerin yetiştirilmesini için eğitime vurgu yaptıkları sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Yerli ve Milli Markalar Konusunda Tüketicilerin Etnosentrik Eğilimlerinin Marka Evangelizmi, Marka Sadakati ve Marka Bağlılığı Üzerindeki Etkisi(2023) Göktaş, BoraYerli ve milli markalar son zamanlarda Türkiye’de gündeme gelen bir konudur ve dolayısıyla tüketiciler bu kavramla sık sık karşılaşmaktadır. Bu çalışmanın amacı, etnosentrik düşüncedeki tüketicilerin yerli ve milli markalara karşı tutumlarının bağlılık, sadakat veya evangelist eğilimlere sahiplik seviyelerini ve tüketici etnosentrizminin marka bağlılığı, marka sadakati ve marka evangelizmi üzerindeki etkilerini incelemektir. Alanyazın tarandığında tüketici etnosentrizminin; marka bağlılığı, marka sadakati ve marka evangelizmi üzerindeki etkisi konularının tümünü bir arada sınayan bir çalışma sayısının oldukça sınırlı olduğu, yeterince çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu çalışmada Kolayda Örnekleme Yöntemi kullanılarak 654 katılımcıdan çevrim içi anket tekniği ile veriler toplanmıştır ve hipotezlerin test edilmesinde regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre; tüketici etnosentrizminin, marka bağlılığı, marka sadakati ve marka evangelizmi üzerinde anlamlı ve pozitif doğrusal yönde bir etkisinin olduğu sonucu bulunmuştur. Ayrıca etnosentrik eğilimlere sahip olan katılımcıların; marka evangelizminin “olumlu marka yönlendirmesi”, marka sadakatinin “bilişsel sadakat” ve marka bağlılığının “duygusal bağlılık” elementlerine yönelik tutumlarının daha yüksek olduğu görülmüştür.